ARTIK bütün partiler sahaya indi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de dün Ankara İl Başkanlığı açılışı nedeniyle mikrofon karşısına geçince eksik tamamlanmış oldu.
AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan neredeyse yolu yarıladı. Dün de önce Ordu, sonra da Samsun'da halka hitap etti.
Konuşmasının içeriğinde fazla değişiklik yoktu sayın Erdoğan'ın. Hemen hemen her yerde aynı konu başlıklarıyla konuşuyor. Beka, Cumhur İttifakı, HDP, PKK, İyi Parti ve CHP eksenindeki görüşleri tekrar mahiyetinde. Ancak gönül almasını biliyor. Hitabet sanatındaki üstünlüğü, ses tonu ve vücut diliyle tam bir usta lider görünümünde. Sayın Erdoğan, Doğu Karadeniz turunu da tamamlamış oldu. Günde iki miting çalışması sürecek ve hedeflediği 81 ile ulaşacak.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, zaten her seçim döneminde seçici davranıyor. Televizyon ve gazete röportajları bile sık ve sürekli değil. Yine Söğüt ile start alacak. Ertuğrul Gazi ziyaretiyle başlamak bir gelenek oldu.
Bahçeli dünkü konuşmasında da farklı boyut koymadı ortaya. Önce ülke, sonra vatandaş, daha sonra da partisinin geleceğini düşündüklerini belirtirken, Cumhur İttifakı'nın tam anlamıyla destekleyicisi olduklarını yineledi.
MHP Genel Başkanı da tıpkı Erdoğan gibi beka, CHP, PKK, HDP ve İP ekseninde konuştu. Yine Erdoğan gibi anketörlerden yakındı ve anket yaptırmadıklarını söyledi.
Zaten anket ile ilgili TBMM'ye verdikleri bir tasarı da bulunuyor.
MHP'nin miting programı henüz belli değil. Adayların Yüksek Seçim Kurulu tarafından kesinlik kazanması bekleniyor.
CHP, Saadet ve İyi Parti sahaya zaten birer birer inmiş durumda. Kendi pres anlayışlarıyla mücadelelerini veriyorlar.
HDP ise şimdilik sessiz. Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki çalışmaları kendi iç bünyelerinde gelişiyor. Göz önündeki il ve ilçelerde seçime girmeyecekleri için çalışmaları değil, cevapları yankılanıyor.
Bugün itibarıyla 26 gün var seçimlere. Bence partilerimiz heybelerindeki malzemeleri boşaltmış durumda. Söylemlerinde yeni bir gündem yok. Erken yol alındı. Artık eleştiri ve yanıt diyaloğu kaldı. Yani sataşma ve sataşmaya cevaplarla geçecek 26 gün. Vaatler bitti. Plan ve projeler açıklandı. Daha çok ülke çapında alınacak oy ile büyük illerin kazanımları stratejik bulunuyor.
Aslında ittifaklar nedeniyle iki parti mücadelesi var ortada. Adı üstünde, Cumhur ve Millet. Çok parti olmayınca dikkatler de iki gruba çevriliyor. Bu nedenle her grubun doktor İbrahim Uslu'nun deyimiyle yüzde 50'şer şansı bulunuyor.
Sakin, olaysız, kavga ve münakaşalardan uzak mitingler beklenen kalabalıktan da uzak seyrediyor. Liderleri izleyen gazetecilerin gözlemleri böyle. Olay yok ama liderlerin söylemleri her geçen gün sertleşiyor. Bunu da doğal karşılamak gerek. Süreç böyle tamamlanacak galiba. Yeni bir strateji olmazsa - ki gündem aynı - seçim alanlarından flaş haber ve başlık zorluğu çekeceğiz.
Gazete ve televizyon haberlerinde de sadece liderlerin miting konuşmaları yer alıyor. Yani tekrara düşülüyor. Seçim atmosferinin bugünkü hali medyaya da aynı şekilde yansımış durumda.
Hani bir Kızıldereli sözü vardır:
"Kısa zamanda çok yol alındı. Duygular geride kaldı."
Belki de geride kalan duygulara kavuşarak ve birlikte yürüyebilmek için mola verilebilir. Belki de tam saha pres ile devam.
Özetle artık hep birlikte sahadayız.