Türk dünyasının bekasını isteyen, Türk dilini seven herkes, diğer siyasi ülkesel görüşleri ne olursa olsun, dilimizin, eğitimimizin ortak kültürümüzün kurtarılmasını en önemli birinci milli dava olarak görmeli, önce bu davaya birlikte halletmek için birleşmelidirler.

Tüm Milliyetçiler, ülkü ocaklarıyla, üniversitelerle, akademisyenlerle, bu davaya gönül vermiş Türk dünyasındaki gardaşlarına kutlu bir çağrı yapmalıdır.

Türk dünyasının gençliğinin Türk tarihi sürecinde misyon ve vizyonu ile Türk dünyasındaki sorunlarının tespiti ve çözüme yönelik çalışmalarla, Türk birliğinin ivme kazandığı bu günlerde kaybolmuş heyecan kaybının yeniden canlandırılması, başlıca sorunlardan olan dil sorunu, kültür birliği yol haritası, iletişimsizlik, farklı sosyal süreçler gibi bilgi aktarımı eksikliği sorunlarının çözümü için öneriler ve çözüm yollarının araştırılıp raporlanmalıdır.

Türk dünyası gençliğini birleştirmek, Türk birliğini sağlamak kaybolan kültür ve dil birliğini yeniden canlandırmak için bu sorunları çözmeye muktedir olan Cumhurbaşkanlığına rapor olarak sunulmalıdır.

Türk Milliyetçilerinin düzenleyeceği programlı ve planlı olan birlik toplantıları, Türkiye’nin ve dünyanın her bölgesinden gelen ülkücü gönüldaşlar nice eskimeyen dostlarla kucaklaşacak, kültür ve dil birliğimizin sağlanacağı milli birlik heyecanını birlikte yaşayacaklardır.

Türk gençliği heyecanlanacak gururla, dil ve kültür birliğinin gücünü yüreğinde hissedecek, Türk Gençlik birlikteliğinin ne kadar önemli olduğunu bilecek, milli bağlarımız güçlenecek.

Türk dünyasının her konudaki sorunları masaya yatırılacak, geleceğin idareciler olan gençler ülkelerinin gelecek temellerini bu toplantılarda alınan ortak kararlarla, Türk gardaşlarıyla planlayacaklar.

DİL VE KÜLTÜR birliği esaslı, Türk dünyasının her yerinde ilköğretim, lise ve üniversite olarak kurulacak olan, Türk ortak müfredatın işleneceği ve müfredatla birlikte Türk kültürü, Türk sanatı, Türk folkloru, Türk müziği kısacası içinde Türk’e özgü milli olan her şeyin öğretileceği bir eğitim kurumu devlet eliyle Milliyetçi eğitimcilerle hayata geçirmeliyiz.

Bu eğitim birliği Türk dünyası gençlerinin birbirini tanımasını ve daha da yakınlaşmasını milli ve kültürel ruh birliğini sağlayacaktır. Dili ve Kültürü bir olan manevi duygu ve düşünceleriyle bütünleşmiş, Türk dünyasının her yerinde her kademe de eğitim yuvaları kurularak, milli ortak müfredatın işleneceği ve müfredata ortak milli Türk kültürünün tanıtılacağı, ülkemizde eğitimlerini tamamlamış ancak atanamamış birçok milliyetçi vatansever öğretmen gönüldaşın öğretmenlik yapacağı, Türk gönüldaşlarının istihdam edileceği, milli ve vatansever akademisyenlerin görev alacağı bir milli atılım olacaktır.

Bu yolla Türk dünyasında ortak iletişim eksiklini gidermek, Türk dünyasıyla ilgili milli ve kültürel bağları güçlendirmenin yanında ekonomik ve sosyal çalışmalarda bulunmalıyız.

Türk dünyasından ülkemize gelen üniversitelerde yüksek lisans, doktora yapan veya bu gibi çalışmalarda bulunan gardaş akademisyenlerin ülkelerinde öncülük yapmak isteyen öğrenciler arasında iletişimini, bilgi aktarımının ve birbirine yarar sağlamanın etkin hale getirileceği milli akademik ağın kurulması son derece elzemdir.

ÖZLENEN TURAN KURULTAYLARI

Türk dünyası heyecanının, yeniden kazanılması amacıyla, içinde Türk dünyası spor müsabakalarının olacağı, büyük gösterilerin ve yarışmaların düzenleneceği, içinin Türk’e özgü motiflerle doldurulacağı, Türk dünyasının her yerinden büyük çapta katılımın olacağı milli ve kültürel değerleri ön plana çıkmış tarihi beldelerde, ‘Turan Kurultayı’nın yapılması ortak dil ve Türk birliğimiz için büyük faydaları olacaktır.

Turan kurultaylarına Türk Cumhuriyetleri ile Balkanlardan, Kafkaslardan Orta Asya’dan hatta Afrika’dan gelecek olan kardeşlerimizin katılmasının milli ve kültürel birliğimizin canlı kalması açısından önemli olacaktır.

Gençlik birlik içinde bu değerleri yaşayacak birlik adımlarıyla kendilerini Milli Türk kültürünün içinde sorumlu hissedecek ve ülkeleri için ellerini taşın altına koymaktan geri durmayacaklardır.

Bu organizasyonlar, ülke sorunlarına çözüm konusunda ülkücü gençliğe imkân verilmiş, fikri sorulmuş ve çözüm için projeler üretmesine imkân tanınmış olacaktır. Kısacası Türk gençliğinin önemsendiğinin bir göstergesi olacaktır.

‘Bu günün gençleri yarının liderleri’ olduğunu aklımızdan çıkartmadan, milli, manevi ve kültürel değerleri yüksek edepli ve tarihine saygılı, geçmişine bağlı gençliğin önemli kılınması, milli birlik ve kültürel değerlerin öncelemesiyle ‘Dili ve Kültürü’ bir olan bilinçli gençlik, geçmişte olduğu gibi bundan sonra da geleceğe emin adımlarla yürüyecektir.

Türk demek dil demektir. Türklüğün temel taşı Türkçedir. Türküm diyen her yönüyle, her şeyden önce Türkçe konuşmalıdır. Türk demek dil demektir. Türk dili kalmazsa, Türk dili parçalanırsa Türklük kalır mı?

Kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk kendi sözleriyle bunları defalarca ifade etmiştir. Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Atatürk:  “fikirlerimin babası  Ziya Gökalp’ dır” diyor. Gökalp ise “Vatan ne Türki’yedir Türklere/ Ne Türkistan Vatan/ Büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan"