TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyeti (TGS) Başkanı Nazmi Bilgin'den gelen Cumhuriyet Bayramı mesajını paylaşmak isterim:
 
"Yaşamak için ölmek davasıdır HÜRRİYET.
Yüzbinlerce şehidin adıdır Cumhuriyet."
 
Sadece bu iki cümleyi kapsayan binlerce kitap, makale, görüş yayınlandı 95 yılda. Özgürlük için ölüm ve yüzbinlerce ölümün eseriyle bugün kutlanan Cumhuriyet.
 
Kolay olmayan, zoru aşan, imkansızı başaran, kahramanların bu armağanı nedeniyle bugün farklıyız.
Ne kadar farklıyız? 95 yıllık bu farklılığı ne kadar hissediyoruz? 
 
Azınlıktaki bir grubu önemsemeden, yok sayarak söyleyebilirim ki; son derece de farkındayız. Her geçen yıl daha da pekişiyor ve gelişiyor Cumhuriyet coşkumuz.
 
Bakın siyasi partilerimizin Cumhuriyet etkinliklerine... Bakın yerel yönetimlerin kutlama programlarına... Konserler, senfoniler, fener alayları, ışık gösterileri... Ve bakın özel sektör temsilcilerinin kurumsal reklamlarına... 
Özenle yaratılmış reklam spotlarındaki Cumhuruyet vurgusu ne kadar güzel...
 
Nükhet Duru'nun "Ben sana vurgunum" şarkısının Cumhuriyet Bayramı ile ilişkilendirilmesini izlerken tüylerimiz kabarıyor.
Geçen yıl Koç Grubu da reklam spotlarıyla zengileştirmişti ekran ve gazete sayfalarını.
 
Ve diğer kurumların reklamları, spotları, paylaşımları kabına sığmayan bu coşkumuz ile farkındalığımız giderek artıyor.
Önceki gün patronaj makamında önemli bir toplantı yapılıyordu. Patron, CEO ve genel müdürleriyle şirketin hayati bir konusunu masaya yatırmışlar, çalışıyorlardı. 
 
Patronun telefonu çaldı. Gerginlik o anda da bitti. Önemli olan soruna çare arama gündemi ikinci plana itilmişti patron tarafından... 
 
Avrupa'da eğitim gören oğlu bayram sürprizi yaparak ülkesine gelmişti.
20 yaşlarındaki bu genç Cumhuriyet çocuğu gurbet eldeki yalnızlığına, coşkusuz geçecek bayram kutlamasına kendince tavır koymuş ve ülkesindeki tören coşkularına koşmuştu. "Ne var ki bunda?" yorumu kabullenilemez. Önemli bir sevgi, heyecan ve farkındalık örneğidir bu isteği gerçekleştirmek.
 
Hepimiz etkilendik. O önemli şirket sorunu rafa kalktı ve Cumhuriyet kutlamasına biz de start verdik o an.
Atalardan torunlara geçen bu genetik coşku yüzyıllarca akımını sürdürecek ve özgürlüğümüze neden olan Cumhuriyetimiz farkındalıklarımızla devam edecektir.
 
Yaşamak için ölmek davasıdır HÜRRİYET.
Yüzbinlerce şehidin adıdır CUMHURİYET.