CEZALAR ve sakatlıklar nedeniyle kadro zafiyeti yaşayan ve maç kazanmakta çok zorlanarak ligin alt sıralarına pike yapan Galatasaray, lider Başakşehir karşısında şok yaşamamak için kontrollü oyunu seçti.
Maç temposunu "düşük" seviyeye çeken ve oyun planını "savunmadan hücuma dönük" planlayan Galatasaray karsında, Başakşehir, biraz daha göze hoş gelen "orta" tempoda oynadı. Oyun planını ise bir üst level olan "rakip sahada baskılı oyun" olarak belirledi.
Böyle olunca, oyunun büyük bölümü Galatasaray yarı sahasında oynandı. Oysa Galatasaray'ın maç kazanmaya çok daha fazla ihtiyacı vardı. Sarı kırmızılılar bu oyun sistemi ile kazandıkları penaltının dışında sadece bir olumlu kontraatak düzenleyebildiler ve bundan da Eren'in şut tercihi yanlışlığı nedeniyle golü bulamadılar.
Galatasaray'ın kazanması gereken maçın bir daha geri gelmeyecek dakikalarını savunmada geçirmesi hayal kırıklığıydı. Bunca savunma yapmasına rağmen, İrfan'ın ceza alanı dışından gelen şutunda golü de yedi. Muslera'nın çıkartabileceği bir toptu bu şut aslında.
Başakşehir, 67'de iki oyuncu değişikliğine birden gidip, Elia ve Abedayor'u oyuna sokarak tempo seviyesini bir tık daha yükseltti. Rakip alanda kurduğu üçgenlerle Galatasaray'ın gardını iyice düşürdü. Girdiği pozisyonları gol yapamaması Galatasaray'ın şansıydı.
Haftanın kritik maçında Başakşehir takımının istediği oldu. Hem de çok daha iyi futbol oynayıp galibiyeti bulamamasına rağmen. Galatasaray ise bilinen seyrini sürdürdü.