ŞU yoğun gündemde iki önemli karar alındı. Depozito uygulamasıyla kenevir ekim serbestliği. Önemi büyük yaptırımlar olacak. Bazı köylerde gizli gizli kenevir ekimini hatırlıyorum. Hatta ‘Karanlık sever’ diyerek saksılar içinde dip bucak büyütüldüğünü de bilirim. Uyuşturucu kullanımı için bu gizli yetiştiriciliğin yapıldığını bilirdik. Bu nedenle sıkıntılı bir bitki bellemiştik hep.

Şimdi anlıyoruz ki, uyuşturucu yapımına elverişli olanı da var, ekonomik değeri yüksek olanı da... İki farklı tohum mu yoksa iki farklı yetiştiricilik mi? Bilmiyoruz. Yasaklandığı için sakıncalı bitki olduğu zannı oluşmuş. Ama ekonomik katkısının yüksek olduğunu da yeni anlıyoruz. Yasakçı bakışın kolaylık sağladığı bir anlayış daha. Yasaklayınca uyuşturucu yapılmaz! Yapılmayınca kontrolü de sağlanır! Faydalarından da kolayca vazgeçilir.

Astarı yüzünden pahalı bir uygulama yani. İlaç yapımından otomobil sektörüne kadar bir çok alanda kullanılan faydası yüksek kenevir ekimi için şimdi teşvik edilecek, kredi verilecek ve çiftçiye yeni gelir kapısı açılacak. Ne tirajikomik bir olay değil mi? Kontrollü üretim yerine kontrole gerek kalmadan yasaklamayla önlem almak. Mektepler tatil olursa maarif iyi yönetilir örneği...

Depozito uygulaması

Hiçbir ekonomik değeri yok aslında. Hatta yorgunluğu, kalabalıklığı deymezliği bile var. Ancak unutulmamalı ki, çevreye duyarsızlık, milli servet, çöp kirliliği, atık zararı kapsamında ele alırsak doğal bir temizlik anahtarı olduğunu anlayacağız. Doğayı kirleten plastik kutular, pet şişeler, geri dönüşüme katkı sağlayan cam nesnelere konulacak depozito uygulaması ile önem oluşacak. Kullanıldıktan sonra atılan cam şişeler kırılması halinde öncelikle doğada yangın çıkmasına neden oluyor. Aşırı sıcakta mercek görevi yapan cam parçaları kuru otları ısıtarak alev almasına yardımcı. Sonra boş pet şişeler ve damacanalar ikinci ellerde kullanılıyor. Süt, su, turşu, çeşitli sıvılara depo oluyor. Temizlenmediğini için kir ve pis içeriyor. Doğada kaybolmuyor. Çöp kirliliği bitmiyor. Rüzgarlı havalarda uçuşuyor, denizlerimizi dolduruyor.

Yaptırımlara devam

Depozito uygulamasıyla doğa temizliği başlayacak. Siz önemsemeyip çöpe atsanız da çöp kutusu didikleyicileri tarafından toplanacak. Ekonomik dönüşüme katkı sağlayacak. Ama hepsinden önemlisi temizlik, doğaya zarar vermeme gibi katkıları hissedilecek. Depozito sistemi İskandinav ülkelerinde hala uygulanıyor. Bizdeki uygulamada zorluklar çıksa da çocuklara harçlık, çöp kutusu karıştırıcıları için yeni bir gelir kapısı olacaktır.

Naylon poşet uygulamasından geçiş 25 gün oldu ve benimsenerek hemen uygulandı. Burada da aynı durumu göreceğiz. Bakkal, büfe ve marketlere iş çıkacak ve belki söylenecekler ama 25 kuruşu hesaplar hale gelenler var. Doğaya katkısı bakımından bunun yararını torunlarımız görecek. Uygulamayla belki daha sağlıklı, temiz ve hijyen cam şişeler girecektir tüketim hayatımıza. Yasaklamadan ziyade eğitim ve ikna ile daha doğru yollar bulunabiliyor demek ki. Kenevir ekimine tekrar başlanması bunlardan biri. Poşet ve depozito ise diğerleri. Sigara yasağındaki başarı unutulmamalı. İçen değil, içmeyeni kabahatli olabildiği ortamlardan geldik.

Bırakın kapalı alanı, uçak, dolmuş, otobüs, hastanelerde bile duman altı olunurdu. Bunca yıllık tütün alışkanlığından gelen toplumda şimdi kapalı yerde kullanım yasağı ile şimdi sigara içmeyenler söz sahibi oldu. Denetimi de yasaklamanın gözcülüğünü de onlar yaptı. Sonuçta adapte olduk. Ve artık dünya uygulyaması içinde yerimizi aldık. Bunlara benzer yaptırımlar peşi sıra gelecektir. Hepimiz biliyoruz aslında neyin zararlı, neyin kirlilik oluşturduğunu. Ama içimize işlenmiş alışkanlıklarımız var. Ne olursa olsun bu tip yaptırımlara devam. Alışıyoruz.