BAŞBAKAN Erdoğan, Türkiye'nin hayati konularını dışarıda ve dış basına açıklamayı âdet haline getirdi. Başörtüsü ile ilgili açıklamayı İspanya'da yaptı.

Erdoğan, Güneydoğu bölgesi için partisinin hazırladığı çözüm paketini Amerikan New York Times gazetesine açıkladı. Pakette TRT'de Kürtçe yayın yapan bir televizyon kanalı da var.

Erdoğan, Türklüğü ve cumhuriyeti aşağılamaya karşı ceza öngören 301. maddenin değişmesi için tüm çalışmaları tamamladıklarını ise Alman Frankfurter Allgemeine gazetesine açıkladı.

Haklarında kapatılma davası açılan AKP bu sefer de 301'e sarılıyor.

''DEDİĞİM DEDİK'' ANLAYIŞI

 

AKP, ''Cumhuriyet kanunlarının ve laikliğin koruyucusuyuz'' diyor ama alttan alta da Türkiye'nin temel değerlerinin altını oymayı sürdürüyor.

 

Ancak, Türkiye'de yaşanmış öteki örneklerin, Milli Nizam, Milli Selamet, Refah ve Fazilet partilerinin başına gelenlerin ışığında bir değerlendirme yapılacak olursa, "laik sistemle" oynamak, onu koruyormuş gibi görünüp sistemin altını oymaya çalışmak görülür ki hep aynı sonucu veriyor.

Davanın sonucunu Anayasa Mahkemesi belirleyecek. Ancak AKP, bütün toplumun karşı çıkmasına rağmen ''dediğim dedik'' anlayışını sürdürüyor.  

301 YALANI 

HÜKÜMETİN değiştirilmesini yeniden gündeme getirdiği TCK'nın 301. maddesinin, "Sadece Türkiye ve Türk hukukuna özgü bir düzenleme olduğu, benzer düzenlemelerin AB ülkelerinin ceza kanunlarında yer almadığı" ise kocaman bir yalan.

301. maddenin benzerleri, hatta çok daha serti birçok Avrupa Birliği ülkesinin yasalarında bulunuyor ve tümünde de bu tür suçlara çok ağır hapis ve para cezaları öngörülüyor. AB ülkelerinin yasalarında bulunan 301. maddeye benzeyen maddeler ise şöyle:

-Avusturya: Avusturya Ceza Kanunu'nun 248. maddesinde, "Her kim kasten, kötü niyetle Avusturya Cumhuriyeti ve eyaletlerine hakaret ve tahkir ederse bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacaktır. Her kim Avusturya Cumhuriyeti veya eyaletlerinin resmi bir amaç için kullanılan bayrağına, ulusal veya eyaletlerinin ulusal marşlarına hakaret eder, tahkir eder veya aşağılarsa 6 aya kadar hapis cezası veya günlük para cezasının 360 katı para cezasına çarptırılır" hükmü yeralıyor

-İtalya: İtalya Ceza Kanunu'nun 292. maddesinde devlete karşı işlenen suçlar başlığı altında, "Her kim ulusal bayrağı veya devlete ait diğer bir sembolü aşağılarsa bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" deniliyor.

-Almanya: Almanya Ceza Kanunu'nun 90. maddesinde devlet ve devlet sembollerinin aşağılanması suçu düzenleniyor. Madde ''Her kim bir toplantıda veya yazı dağıtmak suretiyle kötü niyetle Almanya Federal Cumhuriyeti'ne veya eyaletlerinden birine veya anayasal düzenine hakaret eder veya küçük düşürecek olursa veya Almanya Federal Cumhuriyeti'nin veya eyaletlerinden birinin renklerini, bayrağını, armalarını veya ulusal marşlarını tahkir ederse üç yıla kadar hapis veya para cezası ile cezalandırılır'' hükmünü içeriyor.

-Polonya: Polonya Ceza Kanunu'nun 133. maddesinde de ''Her kim Polonya halkını ve Cumhuriyeti'ni alenen tahkir/tecavüz ederse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır'' deniliyor.

-İspanya: İspanya Ceza Kanunu'nun 543. maddesi ''İspanya'nın, özerk topluluklarını, sembol veya amblemlerinin sözle, yazıyla veya fiili olarak alenen aşağılanması veya tahkir edilmesi, yedi aydan 12 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır'' hükmünü taşıyor.

-Danimarka: Danimarka Ceza Kanunu'nun 110. maddesinde,''Her kim yabancı bir milleti, devleti veya bayrak ya da alametlerini veya Birleşmiş Milletleri ya da Avrupa Parlamentosu'nu alenen aşağılarsa dört aya kadar, şayet ağırlaştırıcı nedenler varsa iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır'' deniliyor.

-Fransa: Fransız Basın Özgürlüğü Kanunu'nun 23, 30, 32/2, 33 ve 48. maddelerinde ağır cezalar öngörülüyor. Özellikle 30. madde ''Hiç kimse Fransız ulusunu, Fransız devlet kurumlarını aşağılayıcı yayın yapamaz" hükmünü içeriyor. Ayrıca Fransa'da 2003 yılında kabul edilen bir yasa, ''Her kim ulusal bayrağa veya ulusal marşa hakaret ederse azami 9 bin euroya kadar para veya altı aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılır'' hükmünü kapsıyor.

-Portekiz: Portekiz Ceza Kanunu'nun 332. maddesi de ''Her kim sözle, hareketle, yazıyla veya bir iletişim aracıyla Cumhuriyeti, ulusal bayrağı veya ulusal marşı, Portekiz hükümranlığının herhangi bir sembolünü veya amblemini aşağılar veya gerekli saygıyı göstermezse 2 yıla kadar hapis cezası veya 240 gün karşılığı para cezası ile cezalandırılacaktır" hükmünü içeriyor.

***

AKP, her zora düşmesinin ardından, kendini haklı çıkarmanın yollarını aramayı âdet haline getirdi.

Parti kapatmayı kimse alkışlamıyor ama AKP de ''Gömlek değiştirdiğine'' kimseyi inandıramıyor. AKP kendini Himan zannedip, ''Yüzde 47 oy aldım, güç bende. Her şeyi yaparım, bana kimse karışamaz'' anlayışının kurbanı oluyor.

Demokrasi suçu işleyenler, gerçek demokrasilerde parti başkanı, milletvekili olmak şöyle dursun, siyasal görev istemek üzere milletin karşısına bile çıkamazlar. AKP, artık ''dayatmacı iktidar'' rolünü terketmelidir. Devlette görev almak yaz-boz tahtası, ya da "sayım-suyum yok!" deme yeri değildir. Bizde ise ''Değiştim'' deyip halkı kandırmanın yollarını arıyorlar. Peki kırk yıllık Yâni, olur mu Kâni..