ASKERLİKTE en önemli kuram, hatta ilk sıradaki eylem plan ve prensiptir. Her türlü emir, uygulama bir plan çerçevesinde gerçekleşir. Prensipler oluşur ve bunun dışına çıkılmaz. Genelkurmay başkanlığının dairelerinden biri de plan ve prensipler başkanlığıdır. Çağın şartlarına göre silahları kuvvetlerin yapısı ve oluşumu saptanır, sonraki yıllar için alternatifler karara bağlanır. Askeri kadro ile ordunun insan ihtiyacı da planlar arasındadır şüphesiz. Zorunlu askerlik konusu ise ne yazık ki siyasi eylem haline gelmiştir bugüne kadar. Genç nüfus arttıkça oluşan yığılma sorun yaratır, bu sorun önce halk arasında dile getirilir, siyasilere iletilir ve aniden ya kısa dönem askerlik oluşur, ya erken terhis yapılır, ya da askerlik süresi kısaltılır. Belli bir esasa dayanmadığı için bu uygulama tekrarlanır durur. Son çıkan bedelli askerlik kararından sonra artık bu işi tam bir esasa bağlama zorunluluğu hissedilmiştir. Hulusi Akar Paşa’nın Genelkurmay Başkanlığı sırasında da bedelli askerlik gündemden düşmemişti. Bakanlığa atanmasıyla birlikte ilk ele alınan konu askerlik yapısı oldu. Uzun süre çalışıldı. Ortaya da mükemmel bir yapı çıktı. Artık hiçbir tartışmaya neden olmayacak ve olağanüstü hal dışında yıllarca sürdürülecek bir görev tanımı gerçekleşmiş oldu.

Bu kadarını beklemiyorduk

Tercihli ve kapsamlı zorunlu askerlik... Paralı, dövizli, uzun, kısa, kalıcı... Beğen beğendiğini. Parana, durumuna, tahsiline, işine, gücüne, hayat şartlarına göre tercih yapabilme fırsatı. Yeni düzenlemede rahatlama bekleniyordu ama bu kadar uygun ve mükemmel bir yapı düşünülemiyordu. Hiç tartışılacak bir yanı kalmadı. Hem zorunlu askerlik hem de mesleki başlangıç fırsatı. Harçlık da var, maaş da. Sigorta da var, lojman da. Sağlık güvencesi de var, sosyal güvence de... Er veya erbaş olarak vatan hizmetine giden bir genç arzu ederse meslek edinebilecek ve kadrolu asker olabilecek. Aynı zamanda tahsil yapabilecek. Terfi edebilecek. Uzman, astsubay, subay geçişkenliği ile ordu içinde silsile yoluyla yapılanma fırsatı da oluşabilecek. Astsubay okulları ve harp okulu, eğitime devam ederken, bir yandan da pratik uygulama çerçevesiyle ordu saflarına zorunlu askerlikten kaydırma yapılabilecek. Yani üretkenlik de söz konusu olacak. Sayın Akar’ın hazırladığı tablo o kadar anlaşılır ve güzel ki... Hele de iki yıllık yüksekokul mezunu, yani teknik okul bitirenler, yedek astsubaylık seçeneğini yakalayabilecekler ki, silahlı kuvvetler için de bu gençler bir avantaj olacaktır. Ara elaman, teknik personel sıkıntısı her alanda hissediliyor. Silahlı kuvvetler yüksek okul mezunlarıyla bu eksiği kapatacak demektir.

Kaytarmaya gerek kalmadı

Artık zorunlu hizmet için kaytarma, gereksiz okul uzatma, yüksek lisans, ikinci fakülte okuma gibi kaçış planlarına gerek kalmıyor. Bu oluşum yığılmayı da önleyecektir. Zaten profesyonel askerlik hamlesi olgunlaşmaya başladı. Bu son uygulama ile daha da yerleşik profesyonel ordu göreceğiz. Zorunludan kalıcılığa geçiş ile askerlik yapısı daha güçlü hale gelecektir. Sert ve standart askerlik uygulama dönemi sona ererken, isteğe bağlı, bol seçenekli durum ortaya çıkmıştır. Artık uzman çavuş, astsubay sınavı gibi ara formüllere gerek kalmayacak görünüyor. Zorunlu askerlik ile en alt rütbesiz askerlikten onbaşı, çavuş, astsubay ve subaylık geçişleri ile akış sağlanacaktır. En azından komutanlar da zorunlu askerlik esnasında ellerindeki personeli görecek ve seçebilme fırsatı bulacaklardır. Nihayet bir çözüm bulunmuştur. Artık gençlerimiz yaşam biçimlerini, geleceklerini planlayabilecektir. Askerlik bir engel veya sorun değil, yaşam planlamasında çare olacaktır.