7AVUSTRALYA, Çanakkale'de hak talebinde bulunurken, Fener Rum Patriği Bartholomeos'un istekleri doğrultusunda AB de Rumlar ve Yunanlılar için İmroz ve Bozcaada'ya gözdikti.

Pazartesi günü sadece ORTADOĞU gazetesinde manşette yer yer alan bir haber, AB'nin yeni rotasını da ortaya koyuyordu.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Raportörü Andreas Gross, bir rapor hazırlamak amacıyla 27 Nisan ile 2 Mayıs tarihleri arasında Gökçeada ve Bozcaada'da temas ve incelemeler yaptı. Gross, iki adadaki duruma ilişkin olarak hazırlayacağı raporu, Ankara'ya geçerek İçişleri, Eğitim, Adalet ve Dışişleri bakanlıkları yetkililerine sunacak ve görüşmelerde bulunacak.

 ADALETLİ ÇÖZÜME BAKIN...

RAPORUN içeriği şimdilik belli olmadı... Ancak AKPM'den; Gross'un Türkiye'deki temaslarına ilişkin olarak yapılan açıklamada 1960'lardan beri o dönemde uygulanan politikaların sonucunda Rum kökenli birçok insanın adalardan ayrıldığını düşündüğü belirtilerek

"AKPM'deki Türk ve Yunanlı delegasyonların ortak bir girişimin sonucunda görevlendirilen raportörün amacı, bu iki adanın, karşılıklı yarar sağlayacak Yunan ve Türk işbirliğinin olumlu bir örneğini oluşturabilmesi için tüm taraflar için adil bir çözüm aramaktır'' denildi.

 BÜYÜK YUNANİSTAN HAYALİ... 

HÜKÜMET; azınlıklara yeni haklar verip Ayasofya'nın durumunu bile tartışmaya açarken, AB, Gökçeada ve Bozcaada konusunda bastırıyor.

AB'nin Türkiye ile ilgili ilerleme raporunda da bu konu gündeme gelmişti.

Raporda Türkiye'nin yerine getirmediği konulara dikkat çekilirken en geç bir yıl içerisinde hava ve deniz limanlarının Rumlar'a açılması, ek protokolün biran önce yürürlüğe sokulması isteniyor ve ''Ruhban Okulu'nun açılması, Hıristiyan kurumların korunması, Gökçeada ve Bozcaada Elenlerini de kapsayan azınlıkların eğitim ve mülkiyet haklarının korunmasına ilişkin istekler'' yer alıyordu.

 ASIL SUÇLU KİM?

GEREK Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi heyetinin bu iki adaya gelme nedeni, gerekse AB'nin raporundaki gerekçeler Lozan'ın 14. maddesiymiş. Rum azınlık bu adalarda anadilde eğitim yapamıyormuş, okulları kapalıymış, dini eğitim kısıtlıymış.

Bu parlamenterleri Batı Trakya'ya götürüp olup bitenleri göstermek lazım.

Türkler'in kendi seçtikleri müftülerinin görev yapmasına engel olunup onları hapse atarlarken, ceza verilirken ve başında ''Türk'' kelimesi olduğu için dernek bile kurmaları önlenirken kimseden ses yok.

Gökçeada'daki Rumlar, kilise ve papazı huzur içinde yaşıyor, ibadetlerini yapıyorlar ama Atina'da bir cami bile bulunmuyor.

Bir de İstanbul'daki kiliselerin sayısına bir bakın. AKP sayesinde kilise patlaması yaşanıyor.

Bu nedenle sözü edilen parlamenterlerin ''Bozcaada ve Gökçeada'da Rumlar'ın din özgürlüğü yok veya malı elden gidiyor'' yırtınması utanç vericidir.

Asıl suçlu ise bunlara o cüreti veren bizim yönetecelerimizdir...

MAAŞLI UŞAKLAR DEVREDE...

SON zamanlarda bu iki adadaki gayrimüslim vatandaşlarımızla ilgili bol resimli, kitap ve broşür yazma modası başladı.

Adeta yeni keşfedilen bu vatandaşlarımız ne kadar yalnız, çaresiz ve terk edilmişlik içindeymişler, aslında adanın sahipleri onlarmış vs. zırvalıklarla dolu kitaplar birbirini izliyor...

Bunların parayla yazdırıldıkları her yönü ile belli. AB'nin maaşlı uşakları aldıkları paranın hakkını veriyor tabii..

Yunanistan kurulduğundan beri hep Türkiye'nin aleyhine topraklarını genişletmiştir. Halen de Ege Denizi'nde egemenliği tartışmalı olan 150 kadar kaya ve kayacığın üzerinde sessizce oturuyor.

Hükümet olan bitenlere seyirci kalırken, AB; Yunanistan'ın Megalo İdea'sını gerçekleştirmek için üstü kapalı; daha doğrusu açık yollara başvuruyor.

AB üyelik talebimizden önce, bu tür ardı arkası kesilmeyen, ulusal bütünlüğümüzü tehdit eden, Türk ulusunu çökertmeye çalışan isteklere cesaret edilmiyordu..

Avrupa Konseyi'nde veya diğer uluslararası kurumlarda kimse bizim içişlerimize karışma cesaretini gösteremezdi...

Peki şimdi bu cüreti nerden alıyorlar?

Aslında bu soruların cevabı açık. Söylemeye de gerek yok. Çünkü herkes biliyor.

AB havucuyla Türkiye'den bir parça koparmak için her yola başvuruluyor..

Azınlıklara yeni haklar verenler gözünüz aydın...