BİR zamanlar, ''TRT ne söylerse doğrudur'' derdik. Doğrusunu söylemem gerekirse TRT benim de ilk sevdamdı.

TRT'nin Türkçesi, spikerlerinin haber sunuşu takdirle izlenirdi. Hem de kıt imkanlarının olduğu ilk devirlerde bile.

Devr-i AKP iktidarında ise yayıncı olmaya da gerek yok. Başbakan Erdoğan, ''Kartvizit dönemi bitti'' diye açıklamalar yapadursun ulusal kanalımız TRT'de ''O bizim partidendir'' kartviti her şeyi çözüyor.

Yani AKP iktidarına yakın gazeteci(!) ve televizyoncuların (!) başına 'devlet kuşu' kondu.

SÖZDE TİRAJ STANDARDI

HÜKÜMETE yakın basın organlarında çalışan isimlerin TRT'ye yaptığı programlar patladı. Basın özetlerinde ilk okunan gazetelerde de değişiklik yapılıp sahte tirajlar gözönüne alındı.

Özellikle AKP yanlısı kalemlere yaptırılan programlar bir bir yayına giriyor.

Yıllardır sırtını vatandaştan alınan elektrik paralarına dayayan bir kurumun nasıl bu duruma düştüğü veya düşürüldüğünü derin derin araştırmak gerek.

10 bin kişinin çalıştığı TRT, AKP iktidara gelinceye kadar bir okuldu.

Bu okuldan yetişenler bugün birçok özel televizyon kuruluşunun başında ya yönetici ya da program yapımcısı olarak çalışıyor.

TRT'de olanak sağlanırsa önemli işlere imza atacak onlarca kişi bekletilirken, dışarıya programlar yaptırılıyor. Hem de bol sıfırlı paralar ödenerek.

DEVLET SIRRI GİBİ...

DEVLET Bakanı Mehmet Aydın ise sanki devlet sırrı imiş gibi ''TRT'de program yapanların ücretlerini rızası olmadan açıklayamam" diyerek işi geçiştiriyor. Aydın, CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün, TRT'de program yapanların aldığı ücretlere ilişkin soru önergesine, "Adı geçen kişilere kendileri ile yapılan ticari sözleşmeler uyarınca ücret ödenmekte olup, ticari sözleşmelere ilişkin ücretler tarafların rızası bulunması halinde açıklanabilmektedir" karşılığını veriyor.

Oh ne âlâ...Sanki Ali Baba'nın, pardon Tayyip Baba'nın çiftliği.

Nasıl açıklasın ki... Açıklarsa TRT düşüp, pardon ''takke düşüp kel görünecek'', vatandaşın paralarıyla yayın yapan TRT'den yandaşların cüzdanlarına giren milyarlar ortaya çıkacak.

HALKTAN GİZLEMEYİN

BAKAN; kanunların arkasına sığınadursun,TRT, bütçesinin yüzde 80'i halktan toplanan paralardan oluşan anayasal bir kuruluştur. TRT'nin denetimi TBMM tarafından yapılmaktadır. Ayrıca TRT Kamu İhale Kanunu'na tabi. Ancak hükümetin atadığı İbrahim Şahin'in TRT Genel Müdürü olmasından sonra verilen soru önergelerine 'ticari sözleşmelere ilişkin ücretler tarafların rızası bulunması halinde açıklanabilmektedir' şeklinde gerekçe uydurularak yanıt verilmemektedir.
 
Oysa bu kişilerle yapılan sözleşmelerde böyle bir hüküm bulunmadığı gibi, TBMM'nin yürütmeyi, Anayasa uyarınca denetleme hakkını ortadan kaldıracak bir şekilde yapılacak uygulamalar ve cevaplarının kabul edilecek yanı yok. TRT'de program yapanlara, kurum personeli olmayan sunuculara verilen ücretler yıllardır milletvekilleri tarafından verilen soru önergelerine konu olmuştur.
 
Bu soru önergelerine verilen yanıtlarda ödenen ücretlere ilişkin bilgiler tek tek yer almıştır. Şimdi ise her şey sümenaltı ediliyor. Peki ''halktan ne gizleniyor'' diye sormak gerekir. 

ÜCRETLERİ AÇIKLANMAYAN PROGRAMCILAR 

CHP'li Köktürk'ün soru önergesine konu olan ancak Bakan Aydın'ın ücretlerine açıklamadığı program yapımcıları ise şöyle:

Gündeme Dair Programı: Sabah yazarı Emre Aköz ile AKP Milletvekili Özlem Türköne'nin eşi Mümtazer Türköne hazırlıyor.

Enine Boyuna Programı: TRT 1'de yayınlanıyor. Zaman ve Today's Zaman'ın yazarı Dr. İbrahim Kalın sunuyor.

Sen-Siz Olmaz/ Olur mu Programı: TRT 1'de canlı ekrana geliyor. Taraf Gazetesi yazarı Dr. Önder Aytaç hazırlıyor.

Felsefe Konuşmaları: Yeni Şafak ve Zaman'da yazan Prof. Dr. Teoman Duralı görüşlerini açıklıyor.

Şenlik Var Programı: TRT'de pazarları yayınlanıyor. Sunucusu daha önce Samanyolu TV'de çalışan Murat Yeni.

Ezberbozan Programı: Daha önce Zaman ve şimdi de Yeni Şafak gazetelerinde köşe yazan Tamer Korkmaz sunuyor.

Bedirhan Gökçe ile Gecenin Kıyısında Programı: Daha önce Kanal 7'deydi.

Düşünce İklimi Programı: Abant Platformu'nun koordinatörü Prof. Dr. Kenan Gürsoy sunuyor.

Şimdi bir soru: AKP geldikten sonra, TRT'de reyting rekoru kıran veya ''Akşam TRT'deki falan programı izledin mi'' diyen bir kişiye rastladınız mı?

TRT, hükümet yandaşlarına bol para ile program yaptırırsa ancak kendi; bir de RTÜK izler.

Oldu olacak Türkiye Radyo Televizyon Kurumu; (TRT) olan adını Tayyip Radyo Televizyon Kurumu olarak değiştirsin. Milyonlarca dolar verip yaptırdığı logosunu da değiştirmeye gerek yok. Nasıl olsa baş harfleri aynı.

Aynı yolda yürüyenlerin yolu açık olsun, ama nereye kadar?