Hz. Bekir (ra)'ın dilinden.
Mahmud Sami Ramazanoğlu'nun kaleminden...!
Yezidü'r Rekkai'nin naklettiği bir rivayete göre, Said İbn. Müseyyeb şunları anlatmaktadır:
''Hazreti Ebu Bekir ra'nın hastalığı ağırlaştığında Resulü Ekrem sav in ashabı kiramdan bir kaç kişi ziyaretine gelmişlerdi. Bir aralık kendisine:
''Ey Resulullah'ın Halifesi! Bu ağır hastalık sebebiyle ahirete göç edici olduğunuzu görüyoruz, dediler. Ebu Bekir hazretleri bu söze cevaben:
''Allah Tealaya arz olunacak bir takım sözler vardır ki, Allah Teala sabah ve akşam bu sözleri söyleyen kimsenin ruhunu ufuk mübinde sakin kılar, dedi. Nedir ufku mübin diye sordular. Arşın altında bir düzlüktür. Orada bahçeler, ağaçlar ve nehirler vardır. Orayı her gün bir rahmet kaplar.
Her kim ki o sözleri söyleyerek vefat ederse Allah Teala onun ruhunu işte o mekana koyacaktır, dedi.
Ve o sözleri şöylece söyledi:
''Ya İlahel-Alemin! Mahlukatı yaratırken elbette ki, Senin ona hiç bir ihtiyacın yoktu. Onu halk edişin, Senin ona ikramından ibarettir. Sonra mahlukatının bir kısmını cennetlik bir kısmını da cehennemlik olarak iki kısma ayırdın.
Ey Allah'ım! Beni cehennemlik eyleme cennetlik kıl. Yarabbi! Sen Azimüşşan insanları yaratmadan önce onlara çeşitli istikametler murad buyurdun
ve onları çeşitli fırkalara ayırdın. Bazıları bedbaht, bazılarını bahtiyar eyledin. Bazılarına doğu yolu, bazılarına ise şaşkınlığı nasip eyledin. Beni, Senin taatın ile bahtiyar eyle! Sana isyan edipte bedbaht olanlardan eyleme!
Ya İlahi! Yaratmadan evvel her insanın neler işleyeceğini biliyordun. Hiçbir kimse Senin malumun olan haricine çıkamaz. Beni kendi taatın da istimal eylediğin kullarından eyle!.
Ya Rabbi! Sen Azimüşşan murat etmedikçe kimse bir şey isteyemez. Murat buyur da beni, Sen Azimüşşan yaklaştıracak şeyler isteyeyim.
Ey Allah'ım! Kulların bütün hareketlerini Sen takdir buyurdun. Senin iznin olmadan hiç bir şey hareket edemez. Benim tüm hareketimi takva üzere eyle!
Ya Rabbi! Hayrı da şerri de Sen halkettin ve kulların bazılarını hayra bazılarını şerre hadim kıldın. Beni hayra hadim olanlardan eyle!
Ya İlahi! Sen Azimüşşan hem cenneti hemde cehennemi halkettin ve bunlardan her birine ayrı ayrı insanlar ve sakinler murat ettin. Beni cennet sakinlerinden eyle!
Ya Rabbel-Alemin! Sen Azimüşşan insanların bir kısmına hidayet bahşerek hidayetinle gönülerini ferahlatıp şad eyledin. Bir takımlarını ise dalalet verip şaşkınlık içinde ruh darlığına düçar ettin. Benim gönlümü iman ile ferahlatıp kalbimi imanın zineti ile nurlandır!
Ve beni, Sen Azimüşşan son derece yaklaştır. Yarabbi! Kim itimadını ve ümidini Senden geriye bağlayarak gecesini ve gündüzünü geçirebili?
Benim yegane dayanağım ve ümidin Sensi.''