7 Şubat 1904'te İstanbul Çatalca'da doğdu. 

5 Ocak 1975'te Ankara'da yaşamını yitirdi. 

İstanbul Üniversitesi Yüksek Öğretmen Okulu Edebiyat Bölümü'nü bitirdi. 

Adana, Malatya,Edirne,Tarsus, Ankara ve Kıbrıs'taki liselerde edebiyat öğretmenliği yaptı. 

1950-1954 arasında Seyhan Adana milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulundu. Milletvekilliğinden sonra tekrar öğrtemenliğe döndü. Ankara Gazi Lisesi edebiyat öğretmeni iken 1962'de emekliye ayrıldı. 

İstanbul'a döndü.Yeni İstanbul ve Babıli'de Sabah gazetelerinde yazılar yazdı. 

Aruzla başladığı şiirde rubailer, gazeller yazdı. Özellikle rubailere büyük önem verdi. 

Rubailerden oluşan 5 ayrı kitap yayınladı. 

Daha sonra hece vezniyle ve serbest vezinli şiirler de yazdı. Ulusçu şiirleriyle dikat çekti. 

Yurdun güzelliklerini, doğasını anlatan, kimi zaman yergici ama Türklüğü yücelten şiirleriyle bilinir.

Milliyetçi şiirleriyle tanınan ve Adana'nın kurtuluş günü olan 5 Ocak günü yazdığı ünlü "Bayrak" şiirinden dolayı "Bayrak şairi" olarak da anılan Türk şairdir.

 

Bayrak:

''Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,

Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,

Işık ışık, dalga dalga bayrağım!

Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

***

Sana benim gözümle bakmayanın

Mezarını kazacağım.

Seni selamlamadan uçan kuşun

Yuvasını bozacağım.

***

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...

Gölgende bana da, bana da yer ver.

Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:

Yurda ay yıldızının ışığı yeter.

***

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün

Kızıllığında ısındık;

Dağlardan çöllere düştüğümüz gün

Gölgene sığındık.

***

Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;

Barışın güvercini, savaşın kartalı

Yüksek yerlerde açan çiçeğim.

Senin altında doğdum.

Senin altında öleceğim.

***

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:

Yer yüzünde yer beğen!

Nereye dikilmek istersen,

Söyle, seni oraya dikeyim!''

***

Fetih Marşı:

''Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;

Dağlardan çektirilen,kalyonlar çekilecek;

Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek!

Yürü; hala ne diye oyunda, oynaştasın?

Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Sen de geçebilirsin yardan,anadan,serden

Senin de destanını okuyalım ezberden

Haberin yok gibidir taşıdığın değerden

Elde sensin, dilde sen; gönüldesin,baştasın

Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini!

Göster; kabaran sular nasıl yıkar bendini!

Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini!

Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;

Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın

Bu kitaplar Fatih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır;

Şu mihrab Sinanüddin, şu minare Sinan'dır;

Haydi, artık uyuyan destanını uyandır!

Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın

Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın!

Delikanlım! işaret aldığın gün atandan!

Yürüyeceksin! Millet yürüyecek arkandan!

Sana selâm getirdim Ulubatlı Hasan'dan!

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;

Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!

Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!

Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın

Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın?

Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Arif Nihat Asya.

Arif Nihat Asya; 5 Ocak 1975'te vefat etti. 

Kabri, Ankara Karşıyaka Mezarlığı'ndadır.

Kendisine Yüce Allah'tan Rahmet ve mafiret diliyorum...