Kainatın Efendis Resulullah (sav) şöyle buyuruyor:
İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali, misk taşıyanla, demirci dükkanında körük çeken insanlar gibidir. Misk sahibi, ya sana kokusundan ikram eder ve ya sen ondan satın alırsın.
Körük çekrne gelince; o, ya senin elbiseni yakar, yahutta onun kötü kokusu sana sirayet eder. (Buhari).
Salih ve sadıklardan gönüllere huzur ve ferahlık aksettiği gibi, gafil ve fasıklardan da sıkıntı ve kasavet akseder.
Zira gül, sümbül, karanfil gibi nadide çiçeklerle bezenmiş bir bahçe üzerindenesen bir meltem, gittiği yerlere gönülleri mest eden güzel kokular götürür.
Şeyh Sadi Şirazi der ki;
''Ashab-ı Kefin köpeği kıtmir, sadıklarla beraber olup onlara sadakat gösterdiği için büyük bir şeref kazandı, nam-ı Kur'an'ı kerime geçti. Nuh ve Lut'ın hanımları ise, fasıklarla beraber oldukları için cehenneme düçar oldular.''
Ubeydullah Ahrar hazretleri:
'' Ağyar ve biganelerle beraber olmak, kalbe bezginlik ve gönle perişanlık verir,'' der.
Bayezidi Bistami hazretleri de bir gün, içinde böyle bir huzursuzluk hisseder.
Bir türlü kendisni o halden kurtaramaz. Meclisinde bulunanlara; Hele bir bakın, aramızda yabancı bir kimse var mı?
Araştırırlar ancak kimseyi bulamazlar.
Tekrar araştırırlar, gafil birinin asasını bulurlar. O asayı dışarı çıkardıklarında; Bayezidi Bistami hazretlerinin gönül huzuru da yerine gelir.
Büyükler şöyle derler:
''Halkın amel ve ahlakından cansız varlıklar bile in'ikas alır. Türlü çirkinliklerin irtikab edildiği bir yerdeki ibadetle, ameli salih ve hayırlara mekan olmuş bir yerdeki ibadet, kıymetçebirbirinden farklıdır.
Hazreti Salih, azgınlıkları sebebiyle Semud kavmi helak edildikten sonra şu tavsiyelerde bulunmuştur:
Ey kavm! Şüphe yokki burası, halkına Allah'ın gazap etmiş olduğu bir yerdir.
Buradan hemen göç ediniz ve Allah'ın haremine gidip, emanına kavuşunuz.''
Bunu üzerine azabı ilahiden kurtulan mü'minler, ihrama girdiler, telbiye getire getire Mekkeye vasıl oldular.