Yüce Allah, birbirlerine örtü kıldığını söylemektedir. (Bakara; 2/187).
Kişiyi sıcaktan, soğuktan, kem gözden koruduğu gibi, eşlerin nice kusurlarını da örter bu elbise.
Eşler aile içindeki sırları, aralarındaki mahrem mahrem sözleri, yaşadıkları birlikteliği başkalarına anlatma malıdır. Çünkü kıyamet gününde Allah katında en büyük günahlardan biri, kişinin eşiyle birlikte olduktan sonra onun sırrını ifşa etmesidir. (Müslim)
Sadece eşimizin sırrını mı koruyacağız? Her insanın sırrı eğer suç teşkil etmiyorsa gizli kalmaya layıktır. Günah bile gizli kalmalıdır.
Çünkü gizli kaldığında örnek teşkil etmeyecek bir davranış, açığa çıktığında kötülüğün ifşası olacaktır. Yanlışı anlatıp yaymak toplumsal ahlakı zedelediği için daha büyük kötülük olacaktır.
Bu sebeple, kötülükleri ortadan kaldırmak için iyi örnekleri çoğaltmamız gerekmektedir.Müslüman kardeşinin yanlış bir davranışına şahit olupta bu yanlışı ifşa etmesini Peygamber Efendimiz sav yasaklamıştır. Her kim Müslüman kardeşinin meydana çıkmasını istemediği bir sırrını ortaya çıkarır ve anlatırsa, Allah'ta onun ayıplarıni , kimsenin bilmesini istemediği hallerini ortaya çıkarır, kendi evi içinde de olsa onu rezil eder.
Müslüman kardeşinin ayıplarını örten ise, bir ölüyü diriltmiş gibi olur. (Ebu Davud)
Yüce Allah bizleri zannın birçoğundan, tecessüsten ve gıybetten sakındırır. Zan gerçek bilgi ve kanıta değil, tahmine dayalı hükümdür.
Etraflıca bilgi sahibi olmadan ilk bakışta elde ettiğimiz önyargıdan ibarettir. Tecessüs ise, insanların gizliliklerini araştırmak merakla mahrem sırlarının ardına düşmektir.
Müslümana yakışan kendini ilgilendirmeyen hususlarda insanların gizli bilgilerini merak etmemesi ve araştırmasıdır.