Kıbrıs’ın Müslümanlar için maddi olduğu kadar manevi yönden de büyük bir önemi vardır.
Peygamber Efendimiz’in Hala Sultan denilen Ümmü Hiram ile bir konuşması ve devam ede gelen hadiseler manzumesi sonucunda Müslümanlar için manevi yönden fevkalede önemli bir mevki haline gelmiştir.
Eba Eyüyub el-Ensari Hazretleri İstanbul’a ne büyük bir kıymet bahşetmişse Hala Sultan da Kıbrıs’a aynı şerefi kazandırmıştır. Hazret-i Peygamber zaman zaman süt halası olan bazı rivayetlerde süt teyzesi Ümmü Hiram validemizi Medine’deki evinde yüce misafirine yemek ikramında bulunmuşlar. Sonra Peygamber Efendimiz orada bir müddet istirahat ederek uyuduktan sonra gülümseyerek uyanmışlar.
Ümmü Hiram;
‘’Ya Resulullah niçin güldünüz’’ diye sorunca cevaben;
‘’Rüyamda bana ümmetimden bir kısmını deniz üstünde padişahların tahtlarına kurulduğu gibi gemilere kemal’i ihtişamla binerek, Allah yolunda deniz cihadına gittiklerini gösterdiler de ona gülümsüyorum’’ buyurdu.
Ümmü Hiram;
‘’Ya Resulullah!
Dua et ben de onlardan olayım’’ deyince Peygamber Eendimiz;
‘’Yarabbi bunu da onlardan eyle!’’ diye dua buyurdular.
Halife Hazret-i Osman zamanında Kıbrıs Seferi açılınca Ümmü Hiram zevci Ubade bin Samit ile birlikte gemiye binerek sefere katıldı.
O bu sırada seksen altı yaşında bulunuyordu. Bu gibi seferlerde peygamberin yakınları, dua askeri olarak sefere katılırdı. Sefer sırasında nice zahmetlere katlanan ve gazileri devamlı gayrete getiren Ümmü Hiram Larnaka şehrinin Tuz Gölü kıyısındadır.
Osmanlı donanması 3 Temmuz 1570’de Tuzla Larnaka Körfezi’ne demir attığında Hala Sultan Türbesi gibi Kıbrıs’taki İslam varlığının en eski izlerini taşır. Birinci Dünya Savaşı’na kadar buradan geçen Osmanlı gemileri top atışı ile Hala Sultan’ı selamlardı. Günümüzde Rum kesiminde kalan, ‘’Hala Sultan Kabri ve Türbesi’’, bütün Müslümanlar için önemli ziyaretgahlardan biridir.