Ölçü ve tartı işinde kullanılan terazi, ölçü aleti. Ahirette günah ve sevapların iyilik ve kötülüklerin ölçülüp tartılacağı manevi ölçü aleti. Mizan, sadece eşyanın ağırlık miktarını tartıp bilmeye mahsus ölçü aleti değildir.

Allah Teâlâ bu çeşitli miktar ve değerlere olmak üzere teraziyi Kur’an’da şöyle beyan eti: ‘’Âllah, göğü yükseltti. Mizanda tartıda haksızlık yapmayın diye teraziyi koydu. Tartmayı doğru ve adaletle yapın, terazide mizanda haksızlık ve eksiklik yapmayın “ (er-Rahman, 55/7-9).

Yüce Allah kıyamet gününde konulacak bu terazi için şöyle buyurur: “Kıyamet günü adalet terazileri koyacağız. Hiç bir kimseye hiç bir haksızlık yapılmaz. Hardal tanesi kadar bile olsa yapılanı ortaya koyarız.

Hesab görenler olarak bizler yeteriz”. (el-Enbiya, 21/47). “O gün kıyamet günü gerçek ve dosdoğru olan vezin tartı vardır. “ “O gün vezin amellerin tartılması haktır ve gerçektir. Mîzânları ağır basanlar, işte onlar kurtulanlardır.

Mîzânları hafif gelenler, âyetlerimize yaptıkları haksızlıktan ötürü kendilerini zarar ve ziyana uğratanlardır”. (el-A’râf, 7/8-9). Ahirette terazinin ağır gelmesi istenilen tarafı iman ve iyi amellerin konulduğu gözüdür.

Ayetlerde “Mîzân”ın, “mevâzin” şeklinde çoğul yapılması; mizanın şanını yüceltmek ve önemini belirtmek için veya amelleri tartılacak kişilerin çokluğundan dolayıdır. Kur’an-ı Kerim’in vezin ve mîzânla ilgili beyanlarından çıkan netice şudur: ‘’Âhirette amellerin tartılması için her halde bir mîzân konulacaktır. Mîzânda amellerin tartılması, amel defterlerinin verilmesinden sonra olacaktır.

Mîzân ile vezin esnasında, zâlimin hasenesi varsa, alacağı oranında mazluma verilecek; Hasenesi iyiliği yoksa, mazlumun günahı olacağı miktarda, zalime verilecektir. Herkesin muhtelif amellerinin tartılmasından sonra kâr ve zarar hesabı hepsinin toplamından çıkarılacaktır.’’ Mutezile, “Mîzândan murad, Allah’ın koymuş olduğu adalettir. Ameller, arazdır, iadesi mümkün olsa bile, tartılmaları imkânsızdır.

Kulların amelleri Allah’ın malumudur, tartılması faydasızdır” dedi. Ehl-i Sünnet, Mutezilenin bu iddiasına şöyle cevap verdi: “Mizanda amellerin vezni bütün halkın içinde Allah’ın dostlarını düşmanlarından ayırdetmek ve dosdoğru ve mükemmel adaletini göstermek içindir. Böylece herkes, Cenabı Allah’ın zulmetmekten münezzeh olduğunu anlayacaklardır.