Hz. Adem ve Havva'nın duası:
''Adem ile eşi dediler ki, Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.
Hz. Musa'nın duası ise şöyle:
''Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, sana tevbe ettim. Ben inananların ilkiyim.'' Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra lütfuna muhtacım dedi.''
Nuh as ın durumu ise şöyle zikredilir:
''Ey Rabbim! Ben senden hakkında bilgim olmayan istemekten sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve esirgemezsen, ben ziyana uğrayanlardan olurum. Ben yenik düştüm, bana yardım et! diyerek yalvardı.''
Hz. Zekeriya as ise duasında duasında şöyle demiştir:
''Rabbim, dedi, kemiklerim zayıfladı, saçım başım ağardı. Ancak ben, Rabbim Sana ettiğim dua sayesinde hiç bedbaht olmadım''.
Allah Celle Celaluhu Eyyub as ise şöyle zikreder:
''Hani Rabbine: Başıma bu dert geldi. Sen merhametlilerin en merhametlisisin, diye diye niyaz etmişti''.
Hz. İbrahim as ise duasında şöyle demişti:
''Hastalandığım zaman bana şifa veren odur. Hz. İbrahim bu ayette hastalığı, edebinden dolayı Allah'a izafe etmemiştir''.
Hz. Ali ra Peygamberin sav namazda şöyle dua ettiğini rivayet etmiştir:
''Allahım! Sen Meliksin, Senden başka İlah yoktur. Sen benim Rabbimsin, ben ise Senin kulunum. Kendime yazık ettim günahımı itiraf ettim. Tüm günahlarımı bağışla. Senden başka günahları affedecek yoktur. Beni ahlakın en güzeline ulaştır. Çünkü ahlakın en güzeline ancak Sen ulaştırırsın. Ahlakın kötüsünden beni uzaklaştır. Çünkü ahlakın kötüsünden başkası değil, ancak Sen uzaklaştırısın. Emrine amadeyim Ya Rabbi.
Ya Rabbi, tüm iyilikler Senin elindedir. Şerrin Seninle hiç ilgisi yoktur. Varlığım Seninledir ve Sana aittir. Sana tevbe eder günahlarımın bağışlanmasını da Senden dilerim''.