Babadan intikal eden şöhrete kanaat etme. O şeref ve şöhret senin geçmişine aittir. Ecdadından miras aldığın şeref ve şöhrete sen de yeni ve meşru
şöhretler ilave et. Böyle yapmakla bihakkın şerif olursun.
Kendine ait olan şerefe itimadın ve meşruiyetine güvenin olmadıkça babanın şerefiyle şeref iddiasında bulunma.
Zira, kendine mahsus bir şeref olmayınca, başkalarının şerefinden faydalanamazsın.
Geçmişine ait olan şerefle, şahsına ait olan şeref arasındaki fark, bugün ile dün arasındaki fark gibidir.
Düne ait olan rızkının bugüne faydası olmayacağı gibi dünkü tokluğun bugünkü açlığa faydası yoktur. Sana lazım olan bugünkü veşahsına ait olan itibardır.
Şeyh Sadi Şirazi)
HAKİKİ MÜMİNİN VASFI:
İbadete kendini bağlamış olan kulun mükafatı bizzat Allah'a mahsustur. Abid kulun Allah'a olan tevekkülü tamdır.
Her halinde ondan başkasına müracaat ve onun rahmet kapısından başka Onun rahmeti kapısının eşiğinden ayağını çekmez.
İşleyeceği kusurdan dolayı Cenabı Hakkın azarlamasından korkar da, daima O'nun emirlerine koşar.O'nun emirlerini ifa etmek için her türlü fedakarlığa
katlanır. (Gülistan)
BİR HADİSİ ŞERİF: Allah'ım, Günah işleyerek kendime çok zulmettim. Günahları senden başka bağışlayacak kimse yoktur.
Lütfedip beni bağışla.Bana merhamet et..(Buhari)