Tatlı dilli güler yüzlü bir genç bal satıyordu.

Ağızlar onun balı ile tatlanır, gönüller ise, onun güler yüzü  ve tatlı dilindenyanardı.

Şeker kamışı endamlı bu seyyar balcının müsterileri sinakten daha çoktu.

Öyle ki, mesela bal yerine zehir satsaydı yinede müşteri bulur, herkes zehiri onun elinden alıp bal gibi yerdi.

Suratsızın biri o gencin bal satışına, mmüşterisinin bolluğuna ve kazancına hased ederek oda bal satmaya karar verdi.

Hemen ertesi günü bal başında, sirke kaşında mahalle mahalle sokak sokak dolaşmaya başladı. Ne çare ki,balına müşteri gelmekten başka, sinek bile konmadı.

Akşamleyin evine döndü. Hiç bir satış yapmamış, eline bir para geçmemişti.Bir köşeye çekilip oturdu. Bu haliyle suçunun cezasından korkan suçluya, bayram günü zindanda kalıp surat asan zavallılara benziyordu.

Karısı şakadan takılarak dedi ki; Yüzü ekşi olan adamın balı acı olur''.

Çirkin huy, insanı Cehenneme götürür. İyi huy ise, Cennetten çıkmadır.

Irmaktan sıcak su iç: fakat asık suratlı adamın elinden soğuk şeker şerbeti bile içme.

Kaşları sofra gibi çatık kimsenin ekmeğini yemek haramdır.

Efendi! Hırçınlıkla işini çıkmaza sokma. Çünkü aksi adamlar daima bedbaht olurlar.

Anladık! Altının gümüşün, hiç bir şeyin yok. Sadi gibi tatlı dilinde mi yok.

Bir küstah sarhoş, temiz kalpli akıllıl, terbiyeli bir kimsenin yakasına yapışmış, bir tokat atmış.

Saf, iyi huylu adam o kara kalpli sarhoşun cefasını çekmiş, ses çıkarmamış, onun bu çirkin hareketini hoş görmüş ve bir mukabelede bulunmamış.

Biri ona şöyle demiş:'' Sen erkak değilmisin? Böyle haddini bilmez cahil bir herifin bu gibi harekatine tahammül etmek, doğrusu teessür edilecek bir şeydir.

O temiz kibar zat şu karşılığı vermiş: '' Bir daha böyle konuşma. Çünkü kafasında aslanlarla döğüşmeyi kuran cahil ve tiynetsiz sarhoş, insanın yakasını yırtar.

Aklı başında bir adama ise, öyle cahil bir sarhoşun yakasına el sürmesi ve marifet sahibi, efendi ruhlu insanlar öyle yaşarlar ki, birisinden cefa  görseler bile ona şefkatle muamele ve iyilikle mukabele ederler.