Sultan II.Mahmut dönemine ait,
2 Ağustos 1832 Perşembe tarihli bir şeriyye sicilinde şunlar kayıtlıdır;
II. Mahmut, Müslümanların bu coğrafyada savaştan uzak kalamayacağını fark ederek, kurduğu orduya, "Asakir-i Mansure-i Muhammediye";
''Allah'ın yardımıyla galip gelen İslam ordusu'' adını vermişti.
Diğer Mahmutlar, Ahmetler ve Mehmetler gibi onun da Delili, Allah kelamıdır;
"Size savaş açanlara Allah yolunda siz de savaşın, ancak aşırı gitmeyin"
(Bakara Suresi; 2/190)
"Sizinle din konusunda savaşmamış,
sizi yurtlarınızdan çıkarmamış olanlara iyilik yapmak ve adaletli davranmaktan Allah sizi menetmez;
çünkü Allah adaletli davrananları sever.
Allah sizi ancak sizinle savaşan, yurtlarınızdan çıkarmış ve çıkarılmanıza arka çıkmış olanlarla dostluk etmenizden meneder"
(Mümtehine; 60/8-9)
Osmanlı'nın savaşı, Müslüman'ın savaşıydı.
Askeri de Müslüman olmak zorundaydı.
Türkiye'de gaza, cihat, mücahit, şehit ve gazi terimleri, bu konsept üzerinde şekillendi.
Asakir-i Mansure-i Muhammediye,
Milliyetçilikle senteze girdiğinde bize vatanımızı kazandırmıştır.
Hulusi Paşa'ya hakaret edenleri edebe davet ediyorum..
Hulusi Paşa, belirli bir kesimin değil,
yüce Türk vatanının ve büyük Türk milletinin şanlı ordusunun paşasıdır.
Ayrıca Hulusi Paşa; ''Osmanlı coğrafyasında yaşayan Türk varlığının da paşasıdır.''
Birkaç gün önce Sn.Cumhurbaşkanı Recep Tayyib Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'ın nikah törenine davetli olarak gitmesinden dolayı sosyal medyada edebe ve Türk milletine yakışmayan ifadelerle çeşitli görüşler açıklamaları.
Nitekim Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı,
Sayın Devlet Bahçeli de yaptığı bir açıklama ile bunun edebe aykırı olduğunu dile getirdi.
Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.
Ve, Sümeyye Erdoğan'ın nikah şahidi olan Hulusi Akar paşaya destek verdi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli;
"Sayın Genelkurmay Başkanı'nın malum nikaha katılması son derece insanidir.
Devlet teamüllerine uygundur" dedi.
Cumhurbaşkanı kızını evlendirmesi en doğal hakkıdır, buna devletin yetkililerinin katılması da son derece normaldir.
Genelkurmay Başkanı'nı hedef tahtası haline getirmek terbiyesizliktir" dedi.
Ülkemizin her tarafından sarılan iç ve dış düşmanlarını bertaraf etmek için gecelerini gündüzlere katan şanlı askerlerimiz ve güvenlik güçlerimizi, yalan ve yanlış görüşlerle sosyal medyada yaymak ve kötülemek kimin işine yarayacak...
Silahlı kuvvetlerimiz ve güvenlik güçlerimiz bu mücadeleyi vermeselerdi acaba bu necip millet, yatağında huzurlu yatabilirmiydi...?
Türk Milleti, edeplidir, edebini de daima muhafaza etmiştir.
Şu içinde bulunduğumuz zor günlerde kahramanlarımızın yanında yer almak varken, çeşitli sahte yorumlara başvumanın lüzumsuz olduğuna inanıyorum.
Türk Milleti asker olarak doğar, asker olarak yaşar, asker olarak'ta ölür..
Peygamber Ocağına Saygılı Olmalıyız:
Kültürümüzde asker ocağı için Peygamber ocağı ifadesi kullanılmıştır.
Buna göre bu ocağın neferleri her asker de Mehmetçik'tir.
Mehmetçik;
''küçük Muhammed demektir.''
Hz. Peygamberin yolunu izleyen, onun güzelliklerine sahip olan anlamınadır.
Osmanlı, Peygamberimizin ismine hürmeten; ''Muhammed yazıp Mehmed okumuştur.''
Ecdadımız şöyle düşünmüştür;
''Şayet Peygamber ismine sahip olan bir çocuğumuz, yanlış bir şey yaparsa toplumda hırsız, soysuz, ahlaksız...diye çağrılmasın.
Mehmet diye çağrılsın.''
Onun için Büyük Türk kültüründe Mehmet Muhammed demektir,
Mehmetçik de öyledir.