Bir toplumun vicdanı,en savunmasız üyelerine nasıl davrandığıyla ölçülür
Ne yazık ki son dönemlerde, ülkemizde duyduğumuz yüreğimizi sızlatan
Yeni doğan çetesi haberleri
Bu vicdanın sorgulanması gerektiğini düşündürüyor
Hastanelerde yeni doğmuş bebekleri hedef alan bu çete
Sadece insanlık dışı bir suç işlemekle kalmıyor
Aynı zamanda toplumun en temel değerlerine de büyük bir darbe indiriyor
Bu tür çetelerin nasıl işleyebildiği sorusu
Toplumda büyük bir infiale neden oluyor
Aslında bu çetenin varlığı toplumda daha derin bir sorunu işaret ediyor
Peki nedir bu diye soracak olursanız?
İnsan hayatına verilen değer
Yeni doğmuş bir bebeği ticari bir meta olarak gören zihniyet!
Evet evet tam olarak bu durum
Toplumda ahlaki çürümenin de belirtisidir
Yani başka değişle, bebeklerin ticari araç haline getirilmesi
Toplumun nereye gittiğini sorgulamamıza neden oluyor.
Bu tür olaylar insanlığın en temel değerlerine olan inancı sarsıyor
***
Her gün karşımıza çıkan haberler bazen vicdanlarımızı sızlatır,
Bazen de öfkemizi artırır.
Ancak, "Yenidoğan çetesi" gibi bir olayla karşılaştığınızda
Hissettiğiniz şey sadece öfke ya da acı değil,
Bir tür çaresizliktir.
Henüz dünyaya yeni gözlerini açmış,
Savunmasız bebeklerimizin hayatlarını
Para hırsına kurban eden bu çetenin hikayesi,
Hepimizi derinden sarsmalı
Çete üyeleri, yenidoğan bebekleri
Önceden anlaşmalı oldukları özel hastanelere sevk ediyor,
Yanlış tedavi yöntemleri uyguluyor ve sonunda
"Pasif Ötenazi" adı altında onları ölüme terk ediyor.
Yani, bu bebeklerin hayatta kalma şansları ellerinden alındı.
Para mı? Vicdan mı?
Peki, bunu yapan insanlar neyi göze aldı?
Elbette, para!
Tüm bu acımasız eylemler sadece para kazanma uğruna yapıldı.
Çete, özel hastanelerle işbirliği yaparak,
Bu masum yavruları yanlış tedavilerle ya da tedavi etmeyerek öldürdü.
Bebeklerin ölümleri karşısında kazanılan paranın
Vicdanlarda nasıl bir yankı bulabileceğini anlamak imkansız.
Fakat şurası açık:
İnsanların hayatları, ne yazık ki, bazıları için yalnızca bir gelir kapısı.
Bu olayda yer alan hastanelerin ruhsatlarının iptal edilmesi ve
47 kişinin tutuklanması elbette önemli bir adım.
Ancak, bebeklerin hayatını kurtarmaya yetmeyecek.
İtiraf edelim, bu skandal, sadece su yüzüne çıkmış bir buzdağı olabilir.
Daha kaç masumun bu şekilde hayata veda ettiğini bilmek zor.
Bu nedenle devletin bu tür olaylara karşı
Çok daha sert ve kararlı önlemler alması gerekiyor.
Kamuoyu baskısı olmadan yapılan tüm bu hukuki süreçler
Belki de sessizce kapanacak ve unutulup gidecek.
Sağlık Sistemi Ne Durumda?
Bu noktada asıl sormamız gereken sorulardan biri şu:
Türkiye’nin sağlık sistemi nasıl bir hale geldi ki,
Bebekler bile böylesine acımasız bir düzene kurban gidebiliyor?
Devlet hastaneleri ve özel sağlık sektörünün denetim eksiklikleri
Bu tür olayların önünü açmış olabilir mi?
Özellikle özel hastaneler, kar odaklı çalışırken
İnsan hayatını göz ardı edebilecek bir noktaya mı geldi?
Bu soruların cevapları sağlık sistemimizin nasıl bir tehlikeye açık olduğunu gösterebilir.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un,
“Türkiye Cumhuriyeti bebek ölümlerine müsaade etmez”
Açıklaması son derece yerinde
Ancak şu gerçek de var: Bu trajik olay, ne yazık ki,
Bazı gözlerden kaçabilen bir sistemin içinde büyüdü.
Cumhurbaşkanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın
Bu olaya doğrudan müdahale ederek ciddi bir kararlılık sergilemesi,
Topluma bir nebze olsun güven vermeli.
Ancak, olayların açığa çıkmasının ve faillerin yakalanmasının yanı sıra,
Bu tür ihmallerin tekrarlanmaması için köklü adımlar atılmalı.
Suçlular Adalet Önünde Hesap Vermeli
Bir bebeğin, ailesinin gözleri önünde hayatını kaybetmesi,
Sadece bir aileyi değil, bir toplumun vicdanını yaralar.
Bu yaraların kapanması ise sadece suçluların cezalandırılmasıyla mümkün değil.
Toplum olarak vicdan muhasebesi yapmalı,
Bu tür olayların yeniden yaşanmaması için gerekli
Tüm önlemlerin alınmasını talep etmeliyiz.
Bebeklerin hayatını kaybettiği bu korkunç düzenin failleri
Adalet önünde en ağır şekilde hesap vermeli.
***
Son olarak,
Bebeklerimizin hayatı üzerinden kazanç sağlamaya çalışan
Bu vicdansız düzenin bir daha asla tekrarlanmaması için
Tüm sağlık sisteminin mercek altına alınması gerekiyor.
Sağlık, bir toplumun en hassas noktasıdır.
Eğer bu alanda böylesine büyük bir zaafiyet yaşanıyorsa,
Bundan herkes ders almalı ve derhal harekete geçmelidir.
Çünkü bebeklerin hayatını
Para uğruna feda eden bir sistemin en temel değerini,
İnsan hayatını, kaybetmiş olduğunu kabul etmemiz gerekiyor