''Müslümanlık nerde bizden geçmiş insanlık bile

Alem aldatmaksa maksat aldanan yok nafile

Kaç hakiki müslüman gördümse hep makberdedir

Müslümanlık bilmem ama galiba göklerdedir.

Varsa şayet söyleyin bir parçık insafınız

Böyle kansızmıydı haşa kahraman eslafınız

Böyle düşmüşmüydü herkes ayrılık sevdasına

Benzeyip şirasesiz bir mushafın eczasına

Hiç görülmüşmüydü olsun kayd'ı vahdet tarumar

Böyle olmuşmuydu millet can evinden rahnedar

Böyle açlıktan boğazlarmıydı kardeş kardeşi

Böyle adetmiydi bi perva yemek insan leşi

Irzımızdır çiğnenen evladımızdır doğranan

Hey sıkılmaz ağlamassan bari gülmekten utan

Kurt uzaklardan bakar dalgın görürmüş merkebi

Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi

Lakin aşk olsunki aldırmazda otllarmış eşşek

Sanki tavşanmış gelen yahud kılıksız köstebek

Kar sayarmış bir tutam fazla olsun yutmayı

Hasmı derken çullanırmış yutmadsan son lokmayı

Bir hakikattır bu bildiğin usluba sok

Halimiz merkeple kurdun aynı asla farkı yok

Burnumuzdan tuttu düşman biz boğaz kaynındayız

Bir bakın halamı hala ihriras ardındayız

Saygısızlık elverir bir parça olsun arlanın

Vakti çoktan geldi hem geçmektedir arlanmanın

Davranın haykırmadan nakus-u izmihlaliniz

Öyle bir buhrana sapmıştırki zira haliniz

Zevke dalmak şöyle dursun vaktiniz yok mateme

Davranın zira gülünç olduk aleme

Bekleşirken gökte yüzbinlerce ervah intikam

Yerde kalmış naşa benzer kavm için durmak haram

Kahraman ecdadınızdan sizde bir kan yokmudur''

Yoksa istikbalinizden korkulur pek korkulur

Mehmet Akif Ersoy

***

İstanbul, Başıboş Hana Benzedi:

İstanbulun tüm ilçelerine yayılmış, göçmen dalgası. 

Nerelisin denidiğinde Suriyeliyim, diyor.

İstanbulda apartman kömürlükleri bile dolmuş.

Nerede çalıştıkları, kimlerle işyaptıkları belli değil.

Çoğunlukla ikamet veya pasaport yok.

Başıboş dolaşıyorlar. 

Kimin nerede neyaptığını bilmiyor.

Apartmanda oturan Suriyeli aile ile sohbet ettik. 

Suriyeli aile Türk devletinden Türk halkından memnuniyetini belirtirken, birşeye çok üzüldüğünü söyledi. 

Oda;

''Suriyeden Türkiye'ye gelenlerin hepsi Arap değil, Halebin kazalarından, köylerinden özelliklede Kobaniden gelen PKK destekçileri var. 

Sorulduğu zaman biz Suriyeliyiz arabız diyorlar, halbuki bunların çoğu Ermeni ve İran kökenliler...''

Suriyeli aile devamla; 

''Bunlar Türkiyede yaptıkları taşkınlığı Suriyede yapsalardı çoktan kelleleri giderdi.

Türk yetkilileri bunları başıboş bırakmış, 

bunlarda istedikleri gibi hayatlarını sürdürüyorlar. 

Suriyede yapamayacağı her pisliği Türkiyede çekinmeden yapıyorlar''.

Evet, Suriyeli ailenin söylediklerinin doğru olduğunu bizde biliyoruz.

Biryandan Suriyeli geçinen, biryandan Türkiye Cumhuriyeti B.M.Meclisinde sanki Rusyanın Milletvekiliymiş gibi Türk düşmanlığı yapan hainlere ne diyelim. 

Memleketini Rusya ve İngiltereye şikayet eden hain siyasilere ne diyelim. 

Aydınım ayakları ile Türkiyenin bölünmesine imza atan müsvettelere ne diyelim.  

Ey Yüce Türk Milleti; 

nekadar düşmanın var. 

Ekmeğini yiyorlar, suyunu içiyorlar, hainliklerinden de geri kalmıyorlar.

Sultan III. Mustafanında söylediği gibi;

''Yıkılıpdur bu cihan sanmaki bizde düzele,

Devlet-i çerh-i deni verdi kamu müptezele.

Şimdi ebvab-ı saadetle gezen hep hezele,

İşimiz kaldı heman merhamet-i Lem Yezel'e.''

Doğru, işimiz lem yezel olan Allaha kaldı.