İnsanoğlunun terketmesi gereken şeylerden biride, helal olduğunu bilsen dahi, idarecilerin ''sultan, vezir, amir, müdür vb.'' verdiği hediye türü şeyleri kabul etmemendir. 

Çünkü onlardan bir şeyler beklemek dine zarar verir. 

Zira bu, onlara yağcılık yapmaya, kendilerine yapmacık övgülerde bulunmaya ve onların zulümlerine ortak olmaya neden olur.

Bunun en ufak zararı şudur; 

''Sen onlardan hediye ve bağış türü şeyler kabul edip dünyalarından faydalandığın zaman, onları seversin. Kim birini severse, elbette onun uzun yaşamasını ister. 

Zalimin uzun yaşamasını istemek, Allah'ın kullarına zulüm yapılmasını ve alemin harap olmasını istemek demektir.'' 

Şeytanın bu konudaki hile ve tuzaklarından sakın! Onlar sana şöyle derler;

"En iyisi, sen bu paraları onlardan al; fakir ve miskinler arasında paylaştır. 

Nasıl olsa onlar bu paraları kötü işlerde harcayacaklar. 

Senin o paraları alıp fakir insanlara dağıtman daha hayırlıdır,"

Bütün bu sözler birer hiledir; şeytan, bu gibi vesveselerle birçok kişinin kellesinin vurulmasına sebep olmuştur. 

Biz bunları İhya'u Ulum adlı kitabımızda anlattık. 

Bu konulara oradan bak!

Allah'u Te'ala'ya karşı muamelen, seni hoşnut edip hatırını kırmayan ve seni kızdırmayan bir hizmetçinin sana karşı davranışı gibi olmalıdır.

Sen geçici olarak senin hizmetini gören kimseden, razı olmadığın işleri yapmasını istemiyorsan, sen de gerçek efendin olan Allahu Te'ala'ya karşı o tür şeyleri yapma!

İnsanlara karşı tüm işlerini, onların sana yaptıkları takdirde, nefsinin hoşuna gideceği şekilde yap! Zira kişi kendisi için sevdiğini insanlar için de sevmedikçe, tam bir imana sahip olamaz.

Sana gereken şudur ki, okuduğun ve nice kereler mütalaa ettiğin ilimler, kalbinin düzeltip ahlakını güzelleştiren ilimlerden olsun.

Mesela, eğer sen ömründen sadece bir haftanın kaldığını bilsen, bundan böyle fıkıh, ahlak, usul, kelam ve buna benzer ilimlerle meşgul olmazsın. Çünkü bu vakitten sonra bu ilimlerin sana fayda vermeyeceğini bilirsin. 

Hemen kalbinin Rabbi ile hukukunu kontrol eder, nefsinin sıfatlarını tanımaya çalışır, dünya ile alakaları kesip nefsini kötü huylardan temizlemeye ve Allahu Teâlâ'ya sevgi ve kulluk ile meşgul olmaya başlarsın. 

Güzel vasıflarla bezenmeye çalışırsın.

Halbuki, kulun üzerinden geçen her gün ve gece içinde ölmesi mümkündür. 

Öyle ise insan niçin faydalı işlere bir an evvel yönetip boş işlerden elini çekmiyor?

 

Benden dinleyeceğin bir başka söz daha var: 

Eğer onu iyi düşünürsen gerçekten kurtuluşu bulursun.

Şayet bir sultan sana, bir hafta sonra seni vezir olarak seçeceğini haber verse; iyi biliyorum ki sen, bu müddet içerisinde her şeyi bırakır, sultanını gözüne takılabilecek ev, yatak, beden, elbise neyin varsa hepsine bir çeki düzen vermeye çalışırsın.

Yukarıda işaret ettiğim şeyleri iyi düşün; zira sen anlayışlı birisin. Akıllı olana tek bir söz dahi yeter. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) şu sözünü devamlı göz önünde bulundur:

"Doğrusu Allah, sizin dış görünümlerinize ve yaptıklarınıza bakmaz; ancak kalplerinize ve niyetlerinize bakar."

Kalp ilmi, herkesin öğrenmesi gereken farz-ı ayın bir ilimdir. Diğerleri ise, Allah'ın farz kıldığı şeyleri eda edebilecek kadarı hariç- farz-ı kifâyedir. 

yani; bilmesi gerekenlerin bunlarla ilgilenmesi yeterlidir.

Allah seni bu ilmin tahsilinde başarılı kılsın.

Dünya malından sana bir sene yetecek kadarından fazlasını yığma! 

Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v) hanımlarından bazıları için bunu yapıyordu. 

Diğerleri için de şöyle dua etmiştir:

"Allahım, Muhammed'in ailesinin günlük rızkını yeterli miktarda yap!"

Hz. Peygamber (s.a.v) bu bir senelik rızkı bütün zevceleri için değil, sadece kalplerinde zayıflık olduğunu bildiği hanımları için hazırlıyordu. 

Sağlam bir inanca sahip olduklarını bildiği hanımlarına ise, bir günlük veya yarım günlük yiyecekten daha fazlasını hazırlamıyordu.

Şu duayı da her zaman, özellikle namazların peşinden oku;

''Allah'ım! Senden nimetinin tamamını, günahlardan korumanın devamını, her şeyi kuşatan rahmetini, beden ve din afiyeti, güzel ve hoş bir yaşantı, ömrün saadetlisini, ihsanın tamamını, nimetlerin bütününü, en güzel ihsanlarını, lütfunun en yakın olanını istiyorum.

Allah'ım! Bizimle beraber ol; bizi terk ve helak etme! Ömrümüzü saadetle sona erdir; umduklarımız gerçekleştir; 

sabah akşam bizleri afiyetten ayırma; rahmetini ulaşacağımız yer kıl; affını günahlarımızın üzerine dök; bize ayıp ve kusurlarımızı düzeltmeyi ihsan eyle; takvayı bize azık et, bütün gayretimizi dinin için yap; 

sana dayandık, sana güvendik.

Allah'ım! Bizleri doğruluk yolunda sabit kıl; 

kıyamet günü bize pişmanlık verecek şeylerden dünyada bizleri koru; günahlarımızın ağırlığını bizlerden hafiflet; 

bizleri iyilerin yaşantısı ile rızıklandır.

Kötü insanların kötülüklerini bizlerden uzaklaştır.

Bizi, anne ve babamızı, kardeşlerimizi ve dostlarımızı rahmetinle cehennem ateşinden koru.''

İmam Gazali...