Ey büyük mevki ve makam sahibi!

Küçüklere zorbalık yapma. Şunu bilmiş ol ki, dünya bir kararda kalmaz. Acizlerin bileklerini bükme. Çünkü o aciz, fırsat bulduğu zaman seni yok eder. Kimsenin ayağını kaydırma; kimseyi yerinden etme. Kimseyi yıkmaya çalışma.

Çünkü düşüp aciz kaldığın zaman kimse elinden tutup sana yardım etmez.

Ey büyük adam! Düşmanını hakir görme, küçümseme. Benim bildiğim şu koca dağ, ufak taşlardan meydana gelmiştir.

Bir tek saç teli, bir tel ipek kadar bile sağlam değildir.

Fakat o saç telleri bir araya geldimi zincirden daha sağlam olur.

Hazineyi dolduracağına gönülleri elde etmeye çalış. Hazinenin boş kalması, insanları sıkıntıya sokmaktan daha iyidir.

Kimsenin  işini ayağa düşürme. Çünkü bir kaç defa onun ayağına düşmen mümkündür.

Ey zavallı aciz, ey perişan adam! Sen de bu çektiğin sıkıntıya, bu gördüğün haksızlığa tahammül et. Gün gelir o kudretli zalimden önce daha kuvvetli olursun. Himmet kolu zorba elden daha kuvvetlidir.Zalimden öç almak için himmet et.

Mazlumların kurumuş dudaklarına söyleyin gülsünler. Çünkü o nasıl olsa gaddar ve cebbar insanın dişleri sökülecektir.

Ey sabahları davul sesiyle uyanan adam! Bekçinin geceyi nası geçirdiğini nasıl bilirsin?

Kervan halkının sırtı yaralı merkebe yüreği yanmaz. Onlar ancak kendi yükünü düşünür.

Farz edelim ki, sen düşkünlerden değilsin. O halde bir düşkün gördüğün zaman ne duruyor, niçin yardım etmiyorsun?