Bursa, İvazpaşa caddesindeki İvazpaşa sokak'ta medfun.

Tokat'ın Kazova ''Kazabad'' nahiyesinde doğdu. 

Ahi Bayezid b. İvaz Hüseyin'in oğ­lu olup, 

künyesi İmadüddin'dir. 

Çelebi Mehmed'in Amasya sancak beyliği zamanın­da ona intisap etti ve timarlı sipahilerin­den oldu. 

1402'de Ankara Savaşı'na katıl­dı. 

Timur tarafından esir alınan Yıldırım Bayezid'in ölümünden sonra şehzadeleri arasında başlayan taht mücadelelerinde Çelebi Mehmed'i destekledi. 

Bir ara Kazabad subaşılığı yaptı.  

Çelebi Mehmed'in Rumeli'de kardeşi Musa ile mücadelesi sırasında Bursa subaşısı, 

bazı kaynaklara göre ise, muhafızı oldu. 

Bu esnada Bursa Kalesi'ni kuşatan, 

hatta bir rivayete göre Yıldırım Bayezid'in mezarını açtırıp cesedini yaktıran fakat Çelebi Mehmed'in Şehzade Musa meselesini hallettiğini duyunca şeh­ri ateşe vererek kaçan Karamanoğlu Mehmed Bey'e karşı Bursa Kalesi'ni savundu. 

Müdafaadaki başarısından dolayı önce Bursa valiliğine getirildi, ardından da vezirlik rütbesiyle taltif edilerek merkeze alındı.

Hacı ivaz Paşa'nın önemli bir hizmeti de Çelebi Sultan Mehmed'in ölümü üzerine, Amasya'da bulunan büyük oğlu Murad'ın ''ll. Murad'' Edirne'ye gelinceye kadar geçen kırk günlük sürede bu padişahın ölümünün gizlenmesi sırasında oldu. 

Nitekim padişahın ağzından bir rivayete göre Karamanoğlu Mehmed, diğer bir rivayete göre ise, İzmiroğlu Cüneyd üzerine sefer yapılacağını, 

bunun için ordunun Biga'da toplanması gerektiğini bildiren bir ferman yazdırmak suretiyle karışıklığı önledi.

ll. Murad'ın hükümdarlığı zamanında da vezir olarak devlet merkezinde bulunan ivaz Paşa, özellikle ''Düzmece'' lakabıyla anılan Şehzade Mustafa kuvvetlerini bölmek için önemli hizmetler gördü. Sultan Murad ile amcası Şehzade Mustafa kuvvetlerinin Ulubat nehrinin iki yakasında karşı karşıya geldiği esnada buradaki köprüyü yıktırıp emrindeki askerlerle Gölbaşı mevkiini tutmak suretiyle bu kuvvetlerin Bursa'ya girmesini önledi. Fakat ivaz Paşa'nın bu sıradaki faaliyetleri daha ziyade siyasi ağırlıklı oldu. 

Nitekim Şehzade Mustafa'ya yazdığı bir mektupta ona olan sadakatinden bahsederek Rumeli beylerinin ve İzmiroğlu Cüneyd Bey'in kendisini terketmek üzere olduklarını bildirmek suretiyle onu tereddüde düşürürken Cüneyd Bey'e yazdığı diğer bir mektupta da soyu belirsiz birine vezir olmasının kendisine yakışmadığını, ondan ayrıldığı takdirde Aydın civarında hakim olduğu eski yerlerin tekrar kendisine verileceğini vaad etti; 

bu arada eski beyliğinin yenilendiğine dair birde berat gönderdi. 

Bu mektuplar bir yandan Şehzade Mustafa'yı telaşa düşürürken bir yandan da Cüneyd Bey'in ondan ayrılarak adamlarıyla birlikte Aydın iline kaçmasına sebep oldu. 

Diğer taraftan eski akıncı beylerinden olan ve bir süreden beri Tokat'ta mahpus bulunan Mihaloğlu Mehmed Bey'in serbest bırakılarak bir gece Şehzade Mustafa ordusundaki Evrenos, 

Gümlü ve Turahan oğulları gibi akıncı beylerine Mustafa'nın düzmece olduğunu söylemesi,

bu akıncı beylerinin topluca ll. Murad tarafına geçmesine ve Mustafa'nın kaçmasına yol açtı. 

O sırada II. Murad tarafına geçen, 

fakat ihanetleri yüzünden ikinci vezir Çandarlı 

İbrahim Paşa tarafından öldürtülmek istenen Rumeli beylerinin ve maiyetindeki akıncıların affedilmesini de ivaz Paşa sağladı.

Veziriazam Bayezid Paşa'nın Düzmece Mustafa tarafından öldürülmesinden sonra, 

Çandarlı İbrahim'in veziriazamlığa getirilmesi üzerine İvaz Paşa da ikinci vezir oldu. 

Ancak nüfuz rekabeti sebebiyle Çandarlı ile arası açıldı. 

Devrin ünlü alimi Molla Fenari de Çandarlı tarafını tutuyordu. 

Bir suikasta uğramaktan korkan Hacı ivaz Paşa kaftanının altında sürekli zırh bulundurmaya başladı. 

Divan toplantılarına bile zırhlı olarak gelmesi muhalifleri tarafından ordu ile gizli ilişkiler içinde bulunduğu, padişaha suikast yapacağı ve tahtı gasbedeceği şeklinde dedikodulara yol açtı. 

Bunun üzerine II. Murad İvaz Paşa'yı önce vezirlikten azletti, daha sonra da gözlerine mil çektirerek Edirne'den uzaklaştırdı. 

Değerli bir devlet adamı olan Hacı İvaz Paşa aynı zamanda büyük bir mimardı. 

Diğer ülkelerden sanat ehlini Osmanlı ülkesine davet ederek özellikle çiniciliğin gelişmesinde önemli rol oynamıştır. 

Aşıkpaşazade ''Al-i Osman kapısında paşalarda çinilerle şölen onundur'' demektedir.

İvaz Paşa'nın mimar olarak Çelebi Sultab Mehmed adına imzasını attığı eserler arasında Bursa'daki Yeşilcami Külliyesi ile Dimetoka'daki camisinden başka Ulubat nehri üzerinde yeniden yaptırılan köprü ve Edirne'de Acemi Oğlanları Kışlası olarak kullanılan saray zikredilebilir. 

İvaz Paşa'nın ayrıca Tokat'ta da camisi, medresesi ve mahallesi; Kosava'da mescidi, medresesi, 

zaviyesi ve hamamı bulunmaktadır. 

Ayrıca her yıl Mekke ve Medine fakirlerine dağıtılmak üzere para da tahsis etmişti .