Mevlana Celaleddin Rumi'nin 1273 yılında Konya'da vefatından sonra adına oğlu Sultan Veled tarafından kurulan Mevlevilik, 

Selçuklular devrinden başlayarak Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan yıkılışına kadar geçen süre içerisinde, toplumu derinden etkileyen tarikatların başında gelmiştir. 

Tesis edilen bu mevlevihaneler fonksiyonları bakımından iki gruba ayrılırlar; 

Asitaneler, Zaviyeler.

Mevlevilikte asitanenin diğer tarikatlarda bulunmayan farklı bir anlamı vardır. 

Bu tarikat erkanına göre asitâneler, 

içerisinde bin bir günlük çile çıkartılan, 

zaviyelere göre daha geniş bir alanda kurulan ve dervişlerin eğitim ihtiyaçlarına göre mimari özellikler taşıyan dergahlardır. 

Küçük Mevlevi tekkelerine de zaviye tabir olunmuştur. 

Asitaneler zaviyelerden büyük sayılmış, zaviye şeyhleri mevki bakımından asitane şeyhlerinden aşağı tutulmuştur. 

Çile asitanelerde çıkarılmış, dervişler bu tekkelerde yetiştirilmiş ve zaviyelerde hizmet etmek çile çıkarmak sayılmamıştır. 

Konya'dan sonraki asitaneler içinde birinci derecede Afyonkarahisar, ikinci derecede de Manisa ve Halep dergahları gelmiştir. 

İstanbul'daki beş mevlevihanenin de dördü, 

Galata Kulekapısı, Yenikapı, Beşiktaş daha sonra Bahariye, Kasımpaşa asitane kabul edilmiş, 

Üsküdar ise, fonksiyonu itibariyle zaviye statüsünde kalmıştır. 

Konumuz olan Halep Mevlevihanesi asitane olarak, kuruluşundan itibaren 1925 yılında tekkelerin kapatılmasıyla tarikatın son merkezi olarak kaldığı zamana kadar, bu bölgede en önemli Mevlevi temsilciliklerinden biri olmuştur.

Bugüne kadar yukarıda ismi geçen mevlevihanelerle ilgili çeşitli araştırmalar yapılmışsa da Halep Mevlevihanesi'ne dair yapılmış Türkçe veya başka bir dilde çalışma bilinmemektedir. 

***

Halep Mevlevihanesi'nin Tesisi:

Konya'da tesis edilen Konya Mevlevi Dergahı'ndan sonra mevlevihanelerin kurulmasında ve yayılmasında birinci derecede çelebiler etkili olmuştur. 

İlk devir diye isimlendirilen bu dönemde Anadolu'nun pek çok yerinde ya bizzat çelebiler veya çelebilerin gönderdiği halifeleri tarafından mevlevihaneler tesis edilmiştir. 

Mevlevilik'in yayılmasında ve tekkelerin açılmasında birinci derecede amil olan çelebilerin temsil ettikleri bu ilk devirden sonra, Mevlevilik'i bilhassa Divane Mehmet Çelebi, 1544'ten sonra yaymıştır. 

Lazkiye, Kahire, Cezayir, Sakız, Eğridir, 

Sandıklı, Midilli, Muğla, Burdur ve İstanbul'daki Galata Kulekapısı mevlevihaneleri ve rivayetlere göre 

Fars ülkesindeki mevlevihane ve Halep mevlevihanesi onun zamanında ve onun gayretiyle açılmıştır.

Sakıp Dede'nin naklettiğine göre, 

Mevlevilik'in Şems kolundan olduğu belirtilen Divane Mehmet Çelebi, daha gençliğinde, 

sırtında Kalenderi abası, başında ise, 

bazen Mevlevi bazen de Kalenderi külahıyla, 

zaman zaman saçlarını, kaşlarını, bıyıklarını ve sakalını tıraş ederek, dağlarda ovalarda dolaşmış, ömrünün çoğunu seyahatlerde geçirmiştir. 

Yanına aldığı Mevlevi dervişleri ve Bektaşi abdallarıyla Irak'a gitmiş, Necef, Kerbela, 

Bağdat ve Samerra'da ehl-i beyt imamlarını ziyaret ettikten sonra, sekizinci imam Ali er-Rıza'yı ziyaret etmek üzere Meşhed'e geçmiştir. 

Meşhed'de oranın Kalenderileri tarafından saygıyla karşılan Çelebi, etrafındakilerle beraber tekrar Bağdat'a dönmüş ve oradan da Halep'e gitmiştir.

Pir Adil Çelebi zamanında kırk Mevlevi dervişiyle Horasan'a oradan Bağdat'a, oradan da Halep'e geçen Divane Mehmet Çelebi, Halep'te Tacu'l-arifin Ebü'l-Vefa soyundan ve Vefaiyye tarikatinden, 

Ebu Bekr el-Vefai'nin dergahına inmiş ve onu, Kalenderiler gibi tıraş ettirip halife yapmış ve semadan başka bütün tarikat törenlerini yapmayı izin vermiştir. 

Buradan anlaşılıyor ki, Halep'e gelen Divane Mehmet Çelebi, daha önce de uğradığı yerlerde olduğu gibi burada da bir halife bırakmıştır ki, o da Ebu Bekir Vefai'dir. 

Halep Mevlevihanesi Şeyhleri:

Fakri Ahmed Dede

Hasan Dede    

Hüseyin Dede 

Şatır Mehmed Dede

Şekib Ömer Dede 

Safi Musa Dede

Muhammed Dede 

Hasan Dede

Mustafa Dede 

Muhammed Ali Dede 

Abdülgani Dede 

Vacid Dede 

Amil Çelebi 

Ahmed Remzi Dede

Muhammed Sa'deddin Dede 

***

1925 Sonrası ve Bugünkü Durum:

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde tarikatlerin kaldırılışından sonra 1925'te son postnişin Abdülhalim Çelebi'nin vefatı üzerine, Halep Dergahı'nda şeyh bulunan Muhammed Bakır Çelebi, çelebilik makamını Halep'te tesis etmiş ve Suriye'deki Fransız mandater hükümeti tarafından da bu müessese tasdik edilmişti. 

Bu suretle Halep Asitanesi, öbür mevlevihanelere merkez olmuş, şeyhlerin azl ve tayini bu makama aid bulunmuştu. 

Bugün Halep başta olmak üzere özellikle Şam'da oluşan ve kendilerini "Mevlevi Fırkası" olarak isimlendiren bazı gruplar, 

çoğu zaman bazı özel törenlerde, figürleri tamamen bozulmuş sema gösterileri yapmaktadırlar.