İbrahim Tennuri; 15. yüzyıl tasavvufçularından,
Aşık takma adıyla şiirler yazmıştır.
Amasya 'da doğmuş,
1482'de Kayseri'de ölmüştür.
XV'inci yüzyılda Kayseri'de yaşamış mutasavvıf şair, ilim ve hikmet sahibi bir zattır.
Ailesine "Sarrafzadeler" denilen İbrahim Tennuri'nin sarraflıkla uğraşan babası Hüseyin Efendidir.
Şeyh Tennuri, Sivas'taki ilköğrenimi ardından Konya'ya gitti; Mevlana Sarı Yakup'un öğrencisi oldu.
Sarı Yakup'un 1438'deki ölümününü ardından Hunad Hatun Medresesi'ne müderris olması sebebiyle Kayseri'ye geçti.
Ancak birkaç yıl sonra medresenin vakfiyesinde, sadece Hanefi müderrislerin görev alabileceği şartı üzerine Şeyh Tennuri görevi bıraktı.
Çünkü kendisi Şafii mezhebindendi.
Fatih Sultan Mehmed'in hocası Akşemseddin'in ününü duyunca, Beypazarı'na gidip ona intisap ederek Bayramiye tarikatına girdi.
Üç ay dünya nimetlerinden uzak durup inzivaya çekildi.
Ardından tasavvuf eğitimi tamamladı. Akşemseddin'den icazet ve hilafet alarak tekrar Kayseri'ye döndü.
Bu kez kendi tekkesini kurup, öğrenci kabul etmeye başladı.
Bu arada, kendi geliştirdiği kabızlık hastalığını tedavi şekli, "İbnü's Sarraf" olan lakabının değişmesine neden oldu.
Kabız olan müritlerini, sıcak fırın ''tennur'' üzerine oturtup, su içirip terleterek tedavi etmesi üzerine, "Tennuri" lakabını aldi.
Bir gün, Kayseri'de irşad faaliyetlerini sürdürürken, aldığı haber üzerine alel acele hocası Akşemseddin'in yanına gitti.
Telaşının sebebi sonra ortaya çıktı;
''Hocasıyla birlikte İstanbul'un fethinde bulunmuştu.''
Fetihten üç ay sonra tamamladığı, 5140 beyitlik mesnevi tarzındaki manzum eseri "Gülzar-ı Manevi"yi, Fatih Sultan Mehmed'e ithaf etti.
Bu eser, halen Sülaymaniye Kütüphanesi'ndedir. Bu jest karşısında Fatih Sultan Mehmed, Şeyh Tennuri ve oğullarının vergiden muaf olduklarına dair ferman çıkardı.
Şiirlerinde "Aşık" mahlasını kullanan Şeyh İbrahim Tennuri'nin mezarı ve oğulları Şeyh Lütfullah ve Şeyh Ali'nin sandukaları da, Kiçikapı'dan Talas Caddesi'ne çıkılan ve kendi adını taşıyan sokakta, kendi yaptırdığı Şeyh Camii haziresindedir.
Meşhur şiir kitabının adı;
Gülzar-ı Manevidir.
***
Cana Cefa Ya Kıl Vefa:
Cana cefa ya kıl vefa
Kahrın da hoş lutfun da hoş
Ya dert gönder yahut deva
Kahrın da hoş lutfun da hoş
***
Hoştur bana senden gelen
Ya hil'at ü yahut kefen
Ya taze gül yahut diken
Kahrın da hoş lutfun da hoş
***
Gelse celalinden cefa
Yahut cemalinden vefa
İkisi de cana safa
Kahrın da hoş lutfun da hoş
***
Ger bag ü ger bostan ola
Ger bend ü ger zindan ola
Ger vasl ü ger hicran ola
Kahrın da hoş lutfun da hoş
***
Ağlatırsan zari zari
Verirsin cennet ü huri
Layık görür isen narı
Kahrın da hoş lutfun da hoş
***
Gerek ağlat gerek güldür
Gerek dirgür gerek öldür
Bu Aşık hem sana kuldur
Kahrın da hoş lutfun da hoş...
İbrahim Tennuri..
Kaynak;siirleri.org/siir
***
Hak Bir Gönül Verdi Bana:
Hak bir gönül verdi bana
Ha demeden hayran olur
Bir dem gelir şadi olur
Bir dem gelir giryan olur
***
Bir dem cehalette kalur
Hiç nesneyi bilmez olur
Bir dem dalar hikmetlere
Calinus ü Lokman olur
***
Bir dem gelir söyleyemez
Bir sözü şerh eyleyemez
Bir dem dilinden dür döker
Dertlilere derman olur
***
Bir dem gelir asi olur
Hak zikrini yavi kılur
Bir dem gelir kim yoldaşı
Hem zühdü hem iman olur
***
Bir dem günahın fikreder
Dosdoğru tamuya gider
Bir dem görür Hak rahmetin
Uçmaklara Rıdvan olur
***
Bir dem girer mescitlere
Yüzün sürer anda yere
Bir dem varır deyre girer
İncil okur ruhban olur
***
Bir dem gelir Musa olur
Yüz bin münacatlar kılur
Bir dem girer kibr evine
Fir'avn ile Haman olur
***
Bir dem gelir İsa olur
Ölmüşleri diri kılur
Bir dem gelir gümrahleyin
Yolunda sergerdan olur
***
Bir dem divü bir dem peri
Viraneler olmuş yeri
Bir dem uçar Belkıs'leyin
Taht ıssı Süleyman olur
***
Bir dem döner Cebrail'e
Rahmet saçar her mahfile
Bir dem döner İblis'leyin
Bu halk ile düşman olur
***
Bir dem Cüneyd ü Şibli'dir
Hem Bayezid ü Kerhi'dir
Bir dem gelir Mansur'layın
Boğazına urgan olur
***
Aşık bu gönül haline
İremedin ahvaline
Bu manaya ol ere kim
Akıl ona kurban olur.
İbrahim Tennuri..