Doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen Benderli Ali Paşa, günümüzde Moldova sınırları içindeki Bender şehrinde dünyaya gelmiştir. 

Babası Bender'in nüfuzlu insanlarından 

Benderli Ağa Baba'dır.

Memleketinden ayrılışı trajiktir. 

Gençliğinde, bir hatası nedeniyle kölelerinden birini tokatlamış, adamın ölümüne sebep olmuştu. Cezasını çekmesine rağmen vicdan azabı nedeniyle yurdunda duramadı ve Hotin'e gidip oranın eşrafından Ali Ağa'ya bağlandı. 

Sonra II. Mahmut'un sadrazamı Laz Aziz Ahmet Paşa, İbrail şehrine gelince ona silahdar oldu ve onunla birlikte Erzurum'a giderek orada kapıcıbaşı oldu. 

Laz Aziz Ahmet Paşa ölünce Gümülcine'ye döndü ve önce mübayaacı, sonra mirimiran oldu. 

1812'nin Nisan'ında ise, mutasarrıf ve ordu çarhacısı olarak Edirne'ye atandı. 

Bir kaç yıl sonra vezirliğe yükseldi ve Çıldır valisi oldu. 

28 Mart 1821'de sadrazam Ispartalı Seyyid Ali Paşa, Yunan İsyanı çıktığı için azledilince onun yerine sadrazamlığa getirildi. 

Görev emri çıktığında Çirmen'e göreve gitmekteydi. Bu nedenle bir kaç gün gecikmeyle, 

4 Nisan 1821'de İstanbul'a geldi ve idareyi ele aldı. 

İlk işi de sarayın suyunu zehirlemek ve Demirkapı'da suyolcuların oturduğu kale burcuna mazgallar açmak suçlarından mahkum edilen üç rum suyolcuyu idam ettirmek oldu.

Benderli Ali Paşa, sadrazamlığa getirildiğinde ortalık Yunan İsyanı nedeniyle karışıktı. 

Rum Patriği Grigoryos'un isyancı Mora'lılar ile haberleştiği ortaya çıkmış, azledilmesi ve idam edilmesine, yerine başka bir patrik seçilmesine dair bir ferman çıkarılmıştı. 

Ferman, Divan-ı Hümayun tercümanı İstavraki Bey'e verilince sadrazama idam sözünden korkan cemaat başka patrik seçmez diye bir uyarı yaptı. 

Bunun üzerine fermandan idam kararı çıkarıldı. İstavraki Bey patrikhaneye gidip azledilen patrik yerine Oyenos'u patrikliğe seçtirdi. 

Azledilen patrik Grigoryos, divana getirilip sorgulandı. 

Suçunu inkar etmesine rağmen suçlu olduğu kesinleşince, patrikhaneden de yeni patrik seçildiği haberi gelince, suçları yüzüne okundu ve patrikhanenin orta kapısında 22 Nisan 1821'de idam edildi. 

Peşinden Kayseri, Edremit ve Tarabya psikoposları da Kaşıkçılar hanı önünde ve Parmakkapı'da aynı suçlardan idam edildiler.

Benderli Ali Paşa, olayları biraz daha deşince isyanın kökeninde Nişancı Mehmet Sait Halet Efendi'nin bulunduğu kanısına vardı ve padişah II.Mahmut'a onun idamını önerdi. 

II. Mahmut, Benderli'ye hiç çaktırmamasına rağmen aslında Mehmet Sait Halet Efendi II.Mahmut ile konuşmuş ve onu ikna etmişti. 

Bu nedenle ertesi gün Nişancı yerine Sadrazam'ın azli ve sürgün kararı çıktı. 

Hemen Rodos'a sürüldü. 

Yerine de Hacı Salih Paşa getirildi. 

Benderli Ali Paşa, bir süre sonra Kıbrıs'a gönderildi ve hemen arkasından idamı için özel mübaşir ve padişah emri getirildi. 

30 Nisan 1821'de idam edildi. 

Cesedi İstanbul'a getirildi ve Karacaahmet Mezarlığı'na gömüldü.

II. Mahmut'un idam kararının nedeni olarak, sadareti zamanında patrik Grigoryos'un idam edilmesinin Osmanlı aleyhtarlığına sebep olması ve yabancı ülkelerin II.Mahmut'a baskı yapması gösterilir. 

Bu dönemde İstanbul'da görevli elçiler arasında Avusturya, Macaristan elçisi Kont Lützow, 

Rusya elçisi von Miltitz ve İsveç elçisi von Palin idama tepkilerini göstermiş, Rus elçisi Strogonov bu idam üzerine nota vermişti. 

Sarayın batılı tepkilerden korunmak için sadrazam Benderli Ali Paşa'yı feda etmiş olma olasılığı vardır. 

Ancak asıl idam nedeni; ÇEtin altan'ın yazısından çok daha iyi anlaşılır: "İdam edilmiş 44'üncü ve sonuncu Sadrazam Benderli Ali Paşa dönemine şöyle bir göz atalım... 

Yıl 1821. II.Mahmut 36 yaşında ve padişahlığının 13'üncü yılında. 

Fransız İhtilali'nin esintisiyle, Yunanlılar Mora'da başkaldırmışlar Osmanlı'ya... 

Benderli Ali Paşa, 9 günlük bir vezir'i azam; 

Mora başkaldırısını kaba kuvvetle bastırma yerine, bazı özerklikler tanıyarak da yatıştırmanın mümkün olacağı kanısında... 

Benderli'yi içten içe kıskanan, 

II. Mahmut'un akıl hocası Halet Efendi, Padişah'ın kulağına, Benderli Ali Paşa'nın alttan alta Yunanlı asilerle ilişki kurmuş bir Yunan casusu olduğunu fısıldıyor. 

Fatih Mehmet'in emriyle ilk idam edilen Sadrazam Çandarlı Halil Paşa'nın, Bizans casusluğuyla suçlanması gibi; son idam edilmiş Sadrazam Benderli Ali Paşa da, Yunan casusluğuyla suçlanıyor."