EY OĞUL; bağı çöz, özgür ol! Ne zamana kadar altın ve gümüşün esiri olacaksın?
Merhamete nâil olmak istersen, zayıflara merhamet et!
İçinde pusu kurmuş olan nefis, kibir ve kin bakımından bütün insanlardan beterdir.
Koyunun kurttan kaçmasına şaşılmaz; şaşılacak şey koyunun kurda gönül vermesidir.
İnsan dostunu göremiyor, ayırt edemiyorsa kör olsun daha iyi.
Sözün faydası yoksa söyleme!
Söz söylemek için önce dinlemek gerekir.
Şekilde-surette kalırsan putperestsin; her şeyin dış yüzünü bırak, mânâya bak!
İnsanların savaşı, çocukların kavgasına benzer; hepsi de anlamsız ve saçmadır.
Maksada sabırla erişilir, aceleyle değil! Sabret, doğrusunu Allah daha iyi bilir.
Türk sağ oldukça mutlaka kendine bir otağ 'ülke' bulur, hele bu Türk Hak kapısının değerli bir kulu olursa?
Çalışıp, kazanmak define bulmaya engel değil ya! Sen çalışmana devam et; eğer nasibin varsa define de arkandan gelsin.
Ben, bu çalışıp-çabalama dünyasında iyi huydan daha üstün bir şey görmedim.
Akılsız dost zaten düşmandır.
Zafer için yardımcısı Allah olmayan kişiye tavşan bile aslan gibi görünür.
Ey rüşvet alan! Sen fil yavrusu yemektesin; düşmanın olan o fil sonunda kökünü kazır, mahveder seni.
Nefis üç köşeli dikendir; nasıl koyarsan koy yine sana batar; ondan kurtulmanın imkânı var mı?
Buğday için, gökyüzünden buğday gönderenden ayrıldın ha!
Yer, gökyüzüyle düşmanlığa kalkışırsa çoraklaşır, ölü haline gelir.
Adımımı nereye atacaksam bakar da öyle atarım; işte bu yüzden yanlıştan da kurtulurum, düşmekten de.
Bütün bilimlerin özü "Mahşer günü ben kimim, ne hale gelecegim" ilmini bilmektir.
Vay o kişiye ki nefsine uyar da lüzumsuz fetvalar verir.
Helva kime nasipse o yer; parmakları uzun olan değil!
Evlilikte iki kişinin birbirine denk olması lâzım; yoksa iş bozulur, geçim kalmaz.
İyi huylu, kötü huylulara tahammül edip, onların kötülüğünü söylemeyendir.
Belâların çoğu peygamberlere gelir. Çünkü ham kişileri yola getirmek zaten bir belâdır.
Otu ha çağırmışsın, ha çağırmamışsın ne fark eder? Ayağı toprağa çakılmış kalmıştır. Kim işin sonunu görürse, yolda hiçbir zaman ayağı takılmaz.
Demircilik sanatını bilmeyen kişi, demirci ocağına yaklaşırsa sakalını, bıyığını yakar.
Rızkı Allah'tan ara; ondan bundan değil!
Allah sana bir el vermişse, bir iş yap, kazan da dostlarına yardımın dokunsun.
Gönlün nâmertlikle dolu olduktan sonra sakalına ve bıyığına gülünür ancak!
Tilki bir eşeği baştan çıkarıyorsa bırak çıkarsın. Sen eşek olma da üzülme!
İyilik aradımı insanda kötü şey kalmaz ki!
Allah için hizmette bulun; halkın kabul edip etmemesiyle ne işin var senin! (VI,845)
Söz, dinleyene göre söylenir; terzi elbiseyi adamın boyuna göre diker.
Adaleti bilmeyen, kurt yavrusunu emziren keçiye benzer.
Kıyamet kurban gününe benzer; Mü'minlere bayram, öküzlere ise helâk olma günü.
Kurt çok zalimdir; ama hiç değilse hilesi yoktur.
Aynada çirkinliğini görünce aynaya kızma!
Evin içindeki acı su çeşmesi, dışarıdaki tatlı su ırmağından daha üstündür.
Niceleri kadın alarak Kârun gibi zengin oldu; niceleri de kadın yüzünden borçlandı gitti!
Hazırlığın olmadan bir madene bile girersen bir kuruş elde edemeden geri çıkarsın.
Sen ört ki, senin de ayıbını örtsünler.