Hz.Fatma,Resulullah'ın en küçük kızıdır. Fatma'ya; "Gülün Gülü, Fâtımatü'z-Zehrâ" denmiştir. 15 yaşindayken, Hz.Ali'yle evlendi. Hasan, Hüseyin, Muhsin , Ümmü Gülsüm ve Zeyneb adında beş çocuğu oldu.

Hz. Fatma, Peygamberimizin vefatından 6 ay sonra, henüz daha 29 yaşındayken vefat etti. Peygamberimizin, Hz.Fatma dışındaki bütün çocukları, kendisinden önce ölmüşlerdi. Böylece son ölen çocuğu, Fatma oldu. Hz.Muhammed'in (s.a.v) nesli, Fatma'nın çocuklarıyla devam etmiştir.

Sen Ağlama Yavrum

Hz.Hatice'nin ve Peygamberimizin amcası Ebu Tâlib'in ölümünden sonra Ebu Leheb'in Hâşimogullarinin reisi oluşunu firsat bilen Kureyş kâfirleri, bir gün Hz.Muhammed'e (s.a.v) pusu kurdular, yoldan geçerken üstüne taş, toprak, çamur ellerine ne geçerse attilar. Hz.Muhammed (s.a.v), üstü başi toz toprak içinde eve geldi. Fatma, babasini bu vaziyette görünce aglamaya başladi. Bir yandan babasinin üstünü temizliyor, bir yandan da agliyordu. Annesi Hatice'nin ve büyük amcası Ebu Tâlib'in ölümlerinin verdiği acı yetmezmiş gibi, babasının gördüğü bu hakaretler Fatma'nın kalbini derinden yaralamıştı. Kızına teselli veren, yine babası oldu:

"Sen ağlama yavrum. Şüphesiz ki Allah, babanı koruyacaktır."

Bu acımasızlık karşısında ölen amcasını vefakârlıkla hatırlayan Hz.Muhammed (s.a.v), şunu söylemiştir:

Âh amca, âh! Sen olsaydın, bunlar başıma gelmezdi. Sen sağken, bunlar bana bir şey yapamıyorlardı.

Annem Nerede

Hz.Muhammed'in (s.a.v) küçük kızı Fatma, annesi Hatice öldüğünde 10 yaşındaydı. Artık annesiz kalmıştı. Minik yüreğinde, annesinin acısı vardı. Annesinin nereye gittiğini de babasına sordu: "Annem şimdi nerede?" Babası şu cevabı verdi:

Kamıştan bir köşkün içinde.

Şu bildiğimiz kamış mı?

Hayır, inciler, yakutlar ve mercanlarla süslü bir kamış.

Fatma Benim Can Parçam

Fatma, benim can parçamdır. Dolayısıyla, onu sevindiren beni de sevindirmiş, onu üzen beni de üzmüş olur.

Son veda, ilk uğrayış

Hz.Muhammed (s.a.v), sefere çıkarken en son Fatma'yla vedalaşir, seferden dönüşte de ilk olarak ona ugrardi, şefkatle yanaklarindan öperdi.

Kizi gelince ayaga kalkan Peygamber.

Hz. Muhammed (s.a.v), kizi Fatma, kendisini ziyarete gelince, ayaga kalkar, elini tutar, kendisini öper, ona yer verip yanina oturturdu ve iltifat yagdirirdi. Fatma da kendisine, ayni şekilde karşilik verirdi.

Üvey evlat babası olarak Hz.Muhammed (s.a.v)

Hz.Muhammed'in (s.a.v) evlendiği hanımların sadece bir tanesi bâkire, diğerleri ise hep duldu. Dolayısıyla, bu dul kadınlardan Hz.Hatice ile Hz.Ümmü Seleme'nin önceki eşlerinden çocuklari da vardi. Hz.Muhammed, öz evlatlarina gösterdigi ilgiyi, üvey evlatlarina da göstermekten geri durmamiştir.

Resulullah, Hz. Hatice'nin ilk kocasından olan "Hind" adlı üvey oğluyla yakından ilgilenmiştir. Hind, annesini ziyarete geldiğinde, üvey babası Hz.Muhammed'i (s.a.v) hayranlıkla seyrederdi. Üvey babası da ona, çok müşfik davranmıştır.

Yetimlerim Çok

Ümmü Seleme'nin, ilk evliliğinden olan çocukları; "Zeyneb, Seleme, Ömer ve Dürre olmak üzere," 4 tanedir. Hz.Muhammed (s.a.v), Ümmü Seleme'ye evlilik teklif ettiğinde, yetimlerinin çokluğunu, dolayısıyla çalışması gerektiğini öne sürerek, ilk başta olumlu cevap vermedi. Hz. Peygamber'in (s.a.v) nafakayı üstlenmesiyle, evlilik gerçekleşti.

Önünden Ye Yavrum

Hz.Muhammed, hanımı Ümmü Seleme'nin önceki kocasından oğlu Ömer bin Seleme'yle özen içinde ilgilenmiştir. Bir gün Ömer'in, yemek yerken, elini tabağın her tarafına götürdüğünü gördü. Tatlı bir dille, şöyle dedi:

"Sofraya yaklaş yavrucuğum. Yavrum! Besmele çek, sağ elinle ve hep önünden ye."buyurmuşlardır.