Sadreddin Konevi, Malatya'da 1208 yılında doğdu. Sema kayıtlarında künyesi; 

''Sadrüddin Ebül Meali Muhammed bin el imam eş-şeyhül İslam İshak bin Yusuf bin Ali'' olarak kayıtlıdır.

Sadreddin Konevi'nin babası Şeyh Mecdüddin İshak Malatya'lıdır. 

Mecdüddin İshak Bağdat'ta fütüvvet teşkilatında hizmet etmiş alim bir zattır. 

Selçuklu Sultanı ve Abbasi Halifesi nezdinde Diplomat olarak görevler yapmıştır. 

Selçuklu sultanlarından 1.Giyaseddin Keyhüsrevin şeyhzade iken hocasıdır. 

Selçuklu sarayında ağırlığı olan bir zattır. 

Mecdüddin İshak, Bağdat ve hac ziyaretlerinde tanıştığı İbn. Arabi, Evhadüddin Kirmani, 

Ahi Evren, Ebu Cafer Muhammed el Berzai, 

Ebul Hasen Ali el İskenderani gibi zatları Konya'ya dönerken yanında getirmiş, 

bu zatları sultanla görüştürüp Konya'nın ilim ve maneviyatına büyükkatkılar sağlamıştır.

Sadreddin Konevi'nin hocaları başta Muhyiddin Arabi olmak üzere Evhadüddin Kirmani, İbn. Şebin, Muhyiddin Dımaşki, Şeyh İzzeddin, Muhammed bin İbrahim es Silefi el İsfehani'dir.

Sadreddin Konevi'nin babası Mecdüddin İshak, 

1221 de vefat eti. 

Bir rivayete göre daha sonra Sadreddin Konevi'nin annesi İbn. Arabi ile evlenmiştir. 

İbn. Arabi, Konevi ile birlikte 1227 yılında Malaty'dan Şam'a göçmüştür. 

Konevi burada eğitimine devam etti.

Konevi şeyh Evhadüddin Kirmani'ye de uzun yıllar hizmet etmiş, beraber Anadolu

seyahatleri yapmış Hacca gitmişlerdir. 

Sadreddin Konevi, 1233 yılında İbn. Arabi'nin izniyle Evhaddüddin Kirmani ile birlikte Mısır'a gitmiştir.

Mısır dönüşü Kirmani Bağdat'a gitmiş Konevi ise, Şam'da kalarak burada dersler vermeye başlamıştır. Bu dönemde babasında kalan malları tasadduk etmiştir. 

Konevi'nin 1242 yılında Halep'te ders verdiğine dair sema kayıtları vardır. 

Bu tarihten sonra ise, Konya'ya gelerek yerleşmiştir.

Konevi Konya'da Oğlu Ali Han'ın hastalığından iyileşmesine vesile olduğu için Hacei Cihan tarafından tahsis edilen Meram Çeşme Kapı daki Konakta Konevi müderrisliğe başladı. 

Alim ve seçkin insanlara Camiul-Usul, 

Ahkamul Kübra, Tefsir ve Tasavvuf dersleri veriyordu. Sağlığında oturduğu konak Hak'ka yürümesinden sonra cami, hanikah, imaret, mektep ve türbenin meydana getirdiği Sadreddin Konevi mamuresi meydana geldi. 

Sultan II İzzeddin Keykavus, Sadreddin Konevi'yi, Konya'dan Denizli'ye giden Ahi Evreni getirmesi için görevlendirmiş, Konevi'de Denizli'ye giderek Ahi Evreni tekrar Konya'ya getirmiştir.

Sadreddin Konevi, 13. Yüzyılda Konya'da yaşamış büyük ilim, fikir ve tasaavuf üstadı, insanı kamildir. Zamanında Konya'nın en büyük alimi ve şeyhi idi. Ekberiye geleneğinin kurucusu ve  temsilcisi idi, 

Şeyhi Kebir olarak diye anılırdı. 

O'na sultanlar divanında Arap ve Acem diyarının halifesi diye hitap edilirdi.  

Zamanı Anadolu'nun Moğol istilasına uğradığı ve siyasetin karışık olduğu dönemlerdi.  

Vasiyeti meşhurdur.

Sadreddin Konevi vasiyetinde Selçuklu devletinin yıkılışına kadar varacak olan karışıklıkları 'Yakında burada bir takım fitneler zuhur edecek şeklinde haber vermiştir. 

16 Muharrem 673 / 22 Temmuz 1274 tarihinde Hakk'ka yürüdü.