Vakıdi'nin, ifade ettiğine göre; Amr bin As, Peygamberimize; ''Ya Resulallah, nice müddettir, şeriat sarayını yıkmağa kasdettim. Şimdi muradım odur ki, İslam'a geldiğim belli ola.'' deyince, Resulullah, ''Yakında seni bir hizmete gönderirim'' buyurdu. Sonra Peygamber efendimiz (s.a.v.) tarafından bir bölük kumandanı olarak, babasının dayıları olan Beli bin Ömer bin Lihaf kabilesine karşı gönderildi. ''Zat-üs-selasil'' adındaki yere gelince, kafirlerin başka kabilelerle birleştiğini haber aldı. Durumu Resulullaha arz edip, yardım istedi. Resululla, Ebu Ubeyde bin Cerrah'ın emri altında, Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer'in de bulunduğu bir birliği gönderip, Amr'a yardım etmelerini emr eyledi.
Amr, Ebu Ubeyde'nin yardımı ile kuvvet buldu. Düşman cezalandırıldı. Selamet ve ganimet ile Medine'ye döndüler. Bu Seriyyeden sonra, Amr bin As, Resulullaha sordu ki, ''Ya Resulallah, en ziyade kimi seversin?'' Resulullah, "Aişe'yi" buyurdu. Erkeklerden kimi sevdiğini sordu. Resulullah, "Âişe'nin babasını" buyurdu. Amr, ondan sonra kimi deyince, Resûlullah, "Ömer'i" buyurdu.
Amr, sordukça Resulullah, bir bir Ashabın isimlerini zikretti. Böylece Amr, beylik ve emirliğin, fazilete sebep olmadığını ve ziyade muhabbete delil olamayacağını anladı.
Amr bin As, müslüman olduktan sonra, Mekke fethine iştirak etti.
Bunun arkasından Huneyn gazvesinde bulundu. Sonra Resulullah ile birlikte Medine'ye döndü.
Mekke fethinden bir müddet sonra Suva ve Beni Hüzeyl kabileleri putperestlikte ısrar ettikleri için bunların üzerine Hz. Amr bin As kumandasında küçük bir ordu gönderilerek müslümanlığı kabul etmeleri sağlandı.
Mekke'nin fethinden sonra Resul-i Ekrem bazı hükümdarlara, İslama davet eden mektublar gönderdi. Umman'a da Amr bin As'ı göndermişti. Resul (s.a.v.) mektubunu okuyan Umman hükümdarları müslüman olmuştu. Bunun üzerine Amr bin As Resulullah tarafından Umman'a vali tayin edildi. Hiç azl olunmadı. Resul-i Ekrem'in vefatına kadar bu vazifeye devam etti.
Hz. Ebû Bekir'in hilâfeti sırasında, önce Umman'daki mürtedleri sonra da Hz. Ebu Bekir tarafından çağrıldığında, Medine'ye gelerek, Beni Kadaa mürtedlerini yola getirdi. Sonra Umman'a döndü.
Hz. Amr bin As irtidat kargaşalığını başardıktan sonra, Hz. Ebu Bekir tarafından Irak ve Şam'ın fethine gönderildi. 634 yılında Ecnadin muharebesini yaparak, Bizanslıları mağlub etti.
Bu savaştan sonra Şam'ın fethi İslâm ordusuna nasîb oldu. Şam'ın fethinden sonra, Bizanslılarla Fahl ve Yermük savaşlarını yaptı. İslam ordusu, Bizans ordularını üst üste mağlubiyete uğrattı. Bu arada Dımaşk, Fahl, Yermük, Kansereyn ve diğer birçok yerler alındı. Haleb, Menbee ve Antakya halkı ile sulh yapıldı. Yermük savaşı neticelendikten sonra, Amr bin As'a başka işler düşüyordu.
Durmak yoktu:
Gazze, Sabastin, Nablus, Ledda, Mabni, Beyt, Cirin, Amvas arka arkaya feth olundu. Ancak, Kudüs daha feth edilememişti. Hz. Amr bin As, Kudüs'ü kuşattı. Kudüs hükümdarı, Halife'nin bizzat gelmesi halinde şehri teslim edeceğini bildirdi.
Bunun üzerine Hz. Ömer, Şam'a geldi. Sulh ile işi halletti. Kudüs böylece müslümanların eline geçti.
Hz. Amr bin As, Filistin'in fethi tamamlanınca,
Hz. Ömer tarafından Filistin valisi oldu. Halife'den izin alarak, Mısır'ı fethe koyuldu. Mısır'a girdi. Bazıları çok uzun süren, peşpeşe savaşlardan sonra Mısır feth edildi. Amr bin As, Mısır'dan sonra, Kuzey Afrika'ya yönelerek Trablusgarb ve Siyre'yi de fethetti. Trablus ve civarının, feth edildiğini Halife'ye bildirdi, Tunus, Merakeş ve Cezayir'in de fethi için izin istedi. Fakat daha fazla ileri gitmenin mahzurlu olacağı, orada kalmanın daha uygun olduğu halife tarafından bildirilince, Amr bin As daha fazla ilerlemedi. Amr bin As, Hz. Osman zamanında Mısır Valiliği'nden alınarak Medine'ye getirildi. Halife'nin müşaviri oldu.
Sıffîn muharebesinde ictihadı, Muaviye'nin ictihadına uygun oldu. Muaviye'nin halifeliği sırasında tekrar Mısır'a vali oldu. Vefatına kadar bu vazifede kaldı. 664 tarihinde 93 yaşında iken vefat etti.
Cenaze namazını Ramazan bayramının birinci günü oğlu Abdullah bin Amr kıldırdı. Mukattam mevkiine defn edildi.
Hz. Ömer, bir defa yürürken Amr'a baktı.
"Ebu Abdullah'a yeryüzünde emir gibi yürümek yakışır" buyurdu.
Kabise bin Cabir; "Amr ile arkadaşlık ettim. Kur'an-ı kerimi onun gibi açık okuyan, onun gibi güzel ahlaklı, onun gibi içi dışına benzeyen görmedim." der.
Resulullah (s.a.v.) Amr İbn. As için buyurdular ki; "Amr İbn-i As, Kureyş'in salihlerindendir." "Allahım, Amr İbn. As'a rahmet et. Zira o hem seni seviyor, hem de Resulünü".