Tedbirin kuldan; takdirin Allah'tan olması: Hangi şartlar altında olursak olalım: bize verilen bu dünya hayatını en güzel şekilde değerlendirmenin ve içinde bulunduğumuz durumu hayra dönüştürmenin formülü budur. Kişi, kendi iradesine bağlı olan hususlarda bir insan olarak yapması gerekenleri yerine getirmeden -ne kadar arzu ederse esin istekleri ve arzuları pek gerçekleşmez.
İnsanın yaptığı eylemler , kişinin seçimiyle ilişkisi bakımından ikiye ayrılır. Dünyaya gelip gelmemek, erkek veya kadın olmak gibi kulun iradesi dışında meydana gelen işler ve kişinin kendi seçimine bağlı olan işler.
İnsan ne kadar uğraşırsa uğraşsın kendi iradesi dışında meydana gelen işleri değiştiremez. Kişinin seçimine bağlı olan işlerin meydana gelmesinde bu tür işlerin yapılma ve kazanılma yönü insana, yaratma yönünü Allah'a dönüktür. Kendi seçimine bağlı işlerde ise kişi üzerine düşeni yerine getirdikten sonra Allah'a tevekkül edip sonucun gerçekleşmesini O'na bırakmalıdır. Kişinin üzerine düşeni yapmadan "Ne yapalım takdir-i İlahi böyleymiş..." yaklaşımı doğru değildir.
BİR HADİS: Yolunu kaybedene yol göstermen sadakadır. İyi göremeyene yardımcı olman sadakadır. Yoldan taş, diken,kemik gibi şeyleri kaldırman da sadakadır. (Tirmizi, Birr, 36)