Hz. Ebu Hureyre anlatıyor:

"Rasulullah (s.a.v) buyurdular ki;

"Şu gününüzde iki bayram bir araya geldi. Dileyene bayram cum'a için de yeterlidir.

Biz her ikisini birleştiriyoruz."

(Ebu Davud)

Ebu Ubeyd Sa'id İbnu Ubeyd'in anlattığına göre,

Hz. Ömer ile bir bayramda beraber olmuştur.

Hz. Ömer önce namaz kıldırmış, sonra hutbe okuyup halka şöyle hitab etmiştir:

"Rasulullah, sizleri bu iki bayram gününde oruç tutmaktan men etti. Bu iki bayramdan biri oruç tuttuğunuz aydaki ramazan bayramınızdır. Diğeri de kurbanlarınızdan yediğiniz günün bayramıdır!''

Ebu Ubeyd der ki; "Ben Hz. Osman ile de bayram geçirdim. O da hutbeden önce namaz kıldırdı. Hatta bu bir cum'a günüydü. Avali halkına şöyle dediler:

"Kim cumayı beklemek isterse beklesin, kim de ailesine dönmek isterse dönsün, kendisine izin verdik.''

(Buhari)

Ata İbn. Ebi Rebah merhum anlatıyor:

"İbnu'z-Zubeyr, bize bir cum'a günü gündüzün başında bayram namazı kıldırdı. Sonra biz öğle vakti cum'a namazı kılmak üzere mescide gittik. İbnu'z-Zubeyr, bize namaz kıldırmak üzere mescide gelmedi.''

Biz de tek başımıza öğle namazlarımızı kıldık. O sırada İbnu Abbas Taif'te idi. Medine'ye döner dönmez durumu ona açtık.

"Sünnet'e uygun hareket etmiş!'' dedi.

(Ebu Davud)

Hz. Bureyde anlatıyor:

"Rasulullah, ramazan bayramı namazında bir şeyler yemeden çıkmazdı. Kurban bayramında ise, namazdan dönünceye kadar bir şey yemezdi."

(Tirmizi)

İbn. Ömer, anlatıyor:

"Rasulullah, bayram namazına giderken bir yoldan gider, dönerken başka bir yoldan dönerdi.''

(Ebu Davud

***

Teşrik Tekbirleri:

Arafe gününün sabah namazından itibaren bayramın 4. günü ikindi namazına kadar 23 vakit farz namazını muteâkip birer defa

"Allah'ü ekber Allah'ü ekber, La ilahe illallah'u vallahü ekber. Allahü ekber ve lillahi'l-hamd"

diye tekbir getirilir ki, buna; "teşrîk tekbiri" denir.

Anlamı şöyledir:

"Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Allah'tan başka ilah yoktur. O Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Hamd Allah'a mahsustur".

Tekbirlerin 23 vakit okunması Ebu Yusuf ile İmam Muhammed'e göredir. Fetva da buna göre verilmiştir.

Ebu Hanife'ye göre; teşrik tekbirleri arafe günü sabah vaktinden, bayramın ilk günü ikindi vaktine kadar olan 8 vakit farz namazlarının arkasından getirilir.

Teşrik tekbirleri fakihlerin çoğuna göre, namaz kılmakla mükellef herkes için vacibtir. Sünnettir diyenler de vardır. Teşrik tekbirleri günlerinde namazı kazaya kalan bir kimse, bu namazları yine teşrik günlerinde kılarsa tekbirleri de kaza eder. Teşrik günlerinden sonra kıldığında ise, teşrik tekbirlerinin kazası gerekmez.

Erkek, kadın, misafir, mukim, her mükellefe vacibtir. Kadınlar teşrik tekbirlerini gizli olarak getirirler.

Arafe gününün sabahının farz namazını kılımıyla başlar, Kurban bayramının dördüncü günü ikindi namazı farzının kılımıyla biter.

Toplam 23 vakit farz namaz arkasından teşrik tedbirleri getirmek herkese vaciptir.

Tekbirler farz namazın selamdan hemen sonra olarak bir defa söylenerek yerine getirilir

Tekbirlerin hükmü:

İmam Ebu Hanife'ye göre şehirlerde ve yolculukta olmayan erkekler tarafından cemaatle kılınan farz namazların bitiminde arafe gününün sabah namazından bayramın birinci günü ikindi namazının sonuna kadar olan sekiz vakitte birer defa tekbirleri getirmek vacibtir.

Abdullah b. Mes'ud'un arefe gününün sabah namazından bayramın birinci günü ikindi namazına kadar tekbir getirdiği rivayet edildi.

(Taberani)

Ali (r.a)'nun şöyle dediği rivayet edildi:

"Cuma namazı, Kurban bayramı günlerinde getirilen tekbirler ve Ramadan ile Kurban bayramı namazları kalabalık şehirlere mahsustur."

(Beyhaki)

İmameyne göre; arafe gününün sabahından bayramın dördüncü gününün ikindisine kadar olan 23 vakitte tekbirleri söylemek, ister cemaatle, ister tek kılınsın; kadın, erkek, şehirli, köylü, mukim ve yolcu olan herkese vacibtir.

(Hakim)

Rasulullah (s.a.v.) arafe gününün sabahından bayramın dördüncü gününün ikindisine kadar farz namazından sonra tekbir getirirdi. (Dare Kutni)

"Bayramlarınızı tekbirlerle süsleyiniz" (Taberani)

Vacib oluşunun delili:

Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

"Allah'ı belirli günlerde zikredin. Kim iki gün içinde acele edip dönerse, ona bir günah yoktur. Kim de geri kalırsa ona da bir günah yoktur." (Bakara; 203)

Ayetteki "Allah'ı belirli günlerde zikredin"den maksat Kurban bayramı günlerinde getirilen tekbirdir.